Murat Kılıç hoca

Tarih: 20.09.2025 13:27

İhanet Madeni ve Uyanık Olmanın Bedeli

Facebook Twitter Linked-in

Okuyan, araştıran, anlayan ve yorumlayan bir halk ayrıştırılamaz, kandırılamaz ve yıkılamaz. Aksi halde; cehalet hüküm sürer, insanlar kolayca kandırılır, cemaatler ve hizipler türetilir, toplumun içinden çıkılmaz bir hale gelir. Tarih boyunca gördük. Kendi peygamberine ihanet edenler, altına tapınanlar; hak dini tahrif edenler; peygamberini işkenceyle katledenler… İlahi kitaplarda “lanetlenenler” olarak anılan bu zihniyet, insanlığın karşısına her çağda farklı kılıklar içinde çıkmıştır. Bugün de farklı değil. Bankalar kurup faizi hayatın merkezine yerleştirenler, Tarımı ve gıdayı bozarak insan sağlığını hiçe sayanlar, İlaç adı altında zehir üretenler, Hayvancılığın ve tohumun genetiğiyle oynayanlar, Gençleri fuhuşa, alkole, kumara alıştıranlar, Toplumlara izimler (kapitalizm, komünizm, faşizm vb.) dayatanlar, Devletleri borçlandırıp halkı köleleştirenler… Hepsi aynı “ihanet madeni”nden besleniyor. Bugün gözümüzün önünde binlerce canın kıyılmasına, gençlerimizin ideolojik kamplara bölünerek birbirine düşman edilmesine tanık oluyoruz. Bu tablo, tesadüf değil. Planlı, organize ve bilinçli bir yıkımın sonucudur. O halde bize düşen, uyanık olmaktır. Cehaleti değil, bilgiyi büyütmektir. Birlikte düşünmek, sorgulamak, araştırmak ve en önemlisi birbirimize sahip çıkmaktır. Çünkü okuyan, araştıran ve anlayan bir toplum ne kandırılır, ne bölünür, ne de yıkılır.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —