Ortadoğu, stratejik konumu, zengin enerji kaynakları ve kültürel çeşitliliğiyle dünya siyasetinde önemli bir yer tutmaktadır. Ancak bölgenin kronikleşmiş sorunları, istikrarsızlık ve güvenlik tehditlerini de beraberinde getirmektedir. Türkiye, tarihsel, coğrafi ve kültürel bağları doğrultusunda Ortadoğu’da barış ve istikrarın sağlanmasında kritik bir rol üstlenmiştir.…
"Ortadoğu'nun kilit noktası Türkiye" ifadesi, Türkiye'nin jeopolitik, ekonomik ve kültürel açılardan bölgedeki stratejik önemine vurgu yapar. Bu önemin birkaç temel nedeni vardır: Jeopolitik Konum Türkiye, Avrupa, Asya ve Ortadoğu'nun kesişim noktasında yer alır. Boğazlar (İstanbul ve Çanakkale) üzerinden Karadeniz ile Akdeniz arasında deniz ulaşımı sağlar. NATO üyesi olarak Batı ittifakının doğuya açılan kapısı konumundadır.
Suriye, Irak, İran gibi sorunlu komşularla sınırı olması nedeniyle güvenlik ve mülteci politikalarında kilit rol oynar. Enerji Koridoru Türkiye, Hazar, Orta Asya ve Orta Doğu petrol ve doğalgazının Avrupa'ya taşınmasında transit ülke konumundadır. Örnek: Bakı-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı, TANAP, TürkAkım Enerji arz güvenliği açısından hem Avrupa hem de enerji üreticisi ülkeler için önemlidir. Diplomatik ve Askerî Güç Aktif dış politika izleyerek Ortadoğu'daki birçok çatışma ve barış sürecinde arabulucu ya da taraf olarak rol alır. Suriye, Libya ve Irak gibi ülkelerde askeri varlığı vardır.
Filistin meselesi, Kudüs, İsrail gibi konularda sert tutum alarak bölgesel kamuoyunda etkili olma çabası güder. Kültürel ve Tarihî Etki Osmanlı mirası üzerinden tarihî bağlar söz konusudur. Türkiye’nin medya, dizi, eğitim ve dini bağlamdaki etkisi, yumuşak güç (soft power) unsurları olarak bölgede hissedilir.
Sonuç olarak, Türkiye, Ortadoğu’da çok boyutlu bir dış politika izleyerek bölgesel güvenlik ve kalkınma süreçlerine liderlik etmeyi hedeflemektedir. Ancak bu süreçte uluslararası iş birliği ve bölgesel dinamiklerin dikkate alınması, Türkiye’nin sürdürülebilir bir politika geliştirmesi açısından önem arz etmektedir.