Bugün hangi fikir akımına bakarsanız bakın; solculuk, sağcılık, liberalizm, sekülerizm, milliyetçilik ya da … Biz hiçbirinin parçası değiliz. Biz hepsinden beriyiz, hepsinden uzak, hepsinden farklı ve yalnızca bir tek çizgideyiz. O da hak çizgisi… Bu çizgi, zamanla eğilmez, şartlara göre şekil almaz. Ve bu çizgide yürüyenler bilir ki, bu yol yalnızların değil, inananların yoludur. Bu topraklarda fikirlerin istiklalini de istikbalini de yalnızca hak dava belirler. Diğer tüm düşünceler, küresel rüzgârların önünde savrulan yapraklar gibidir. Bugün var, yarın yok. Ama biz? Bizi kapatsalar da, yok saysalar da, hatta öldürseler de biz yine devam ederiz. Çünkü davamız, koltuk davası değil; iman davasıdır. İmanın en yüce mertebesi, bütün zorluklara rağmen mücadele etmektir. Bu sadece bir kavga, bir direniş değil; bir mücahitliktir. Sonu şehadetle bitse bile bir adım geri atmazsan, işte o zaman bu yolun gerçek yolcususun. Hz. Mus’ab gibi, Ulubatlı Hasan gibi, canını sancağın altında feda eden birer sancaktarsak, o halde biz de hedefteyiz. Açık ve net söylüyorum: Davayı görenler var. Duruşumuzu okuyanlar, sözümüzün arkasındaki ciddiyeti fark edenler var. O yüzden üzerimize geliyorlar. O yüzden susturmak istiyorlar. Ama bilsinler ki: Bizde sahte kahramanlar yoktur! Bizim liderlerimiz tarihten ilham alır. Selahaddin Eyyubi gibi kararlı, Sultan Alparslan gibi davasına sevdalı, merhum hocamız gibi Gladyoların, derin yapıların karşısında zerre kadar titremeyen yürekleriz. Dava adamı olmak demek; siyasetin, makamın, kalabalığın arkasına sığınmak değil, tek başına da olsa hakikati haykırmaktır. Biz bu dünyaya razı olmaya değil, bu dünyada razı olanları sarsmaya geldik. O yüzden başımız dik, kalbimiz iman dolu. Ve dilimizde tek bir söz var: "Hepsinden beriyiz. Çünkü biz tek’iz!" --- Dilersen bu yazıyı yerel bir gazete, internet sitesi ya da sosyal medya gönderisi için görselleştirebilir veya başlıkları bölümlere ayırarak daha okunur hâle getirebilirim. İster misin?