ABD, Mısır ve Katar'ın arabuluculuğunda yürütülen müzakerelerdeki engellere bir yanıt değil. Bu, yalnızca Netanyahu'nun kişisel ve siyasi hedeflerinin yönlendirdiği bir savaş değil, aynı zamanda Jabotinsky'nin hayalini gerçekleştirip Filistin sorununu ortadan kaldırmak için “tarihi bir fırsat” gören aşırı İsrail sağının da savaşı. Üstelik bu savaş sadece İsrail'in de değil, oyun Donald Trump yönetimindeki ABD'nin kontrolünde. Gazze halkının üzerine füzeler yağıyorsa, sahada Ortadoğu'daki büyük oyun tehlikede demektir.
ABD’NİN KIBRIS-İSRAİL HATTI Gazze, ABD’nin Kıbrıs-İsrail hattına dayanan bölge stratejisi nedeniyle önemli. Washington Doğu Akdeniz’de “Kıbrıs-İsrail hattı” inşa etmeye çalışıyor. Bu hattı, Girit ve Yunan anakarası üzerinden Avrupa’ya, Körfez üzerinden Hindistan’a bağlamaya çalışıyor. Bu plan, ABD sponsorlu “Hindistan-Ortadoğu- Avrupa Ekonomi Koridoru” olarak 7 ülke tarafından mutabakat zaptı imzalanarak hayata geçirilmeye çalışılmış ama Hamas’ın Aksa Tufanı ile rafa kalkmıştı. Hindistan- Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)- Suudi Arabistan- Ürdün- İsrail-Kıbrıs- Yunanistan yolu, ABD’nin hem Çin’in Kuşak ve Yolu’na karşı düşündüğü, hem Hindistan’ı Çin’e karşı yanına çekmeyi amaçladığı, hem de İsrail’i Ortadoğu-Doğu Akdeniz’de bir merkez yaparak güvenliğini garantiye almaya çalıştığı bir projeydi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, 21 Kasım 2024’te İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında, savaş yöntemi olarak açlık uygulamak da dahil çeşitli savaş suçları işledikleri gerekçesiyle tutuklama kararı çıkardı. Bu gelişme, Güney Afrika’nın İsrail’e karşı açtığı soykırım davasında Uluslararası Adalet Divanı’nın 28 Mart 2024’te oy birliğiyle verdiği kararın ardından gerçekleşti. Adalet Divanı, İsrail’e Gazze’deki Filistinlilere gıda, su, elektrik, yakıt, barınma, giyecek, hijyen, sanitasyon ve tıbbi bakım gibi acil ihtiyaç duyulan insani yardımların geniş çapta ve kesintisiz biçimde ulaştırılması için gerekli tüm önlemleri derhal alma emri verdi Ancak İsrail, hukukun üstündeymiş gibi davranmaya devam ediyor. Bugün Gazze’nin gıda sistemi tamamen çökmüş durumda. Öyle ki, fırınlar bombalandı, tarım alanları buldozerlerle dümdüz edildi, balıkçı tekneleri yakıldı, hayvanlar telef edildi, depolar yerle bir oldu, dükkanlar boşaltıldı ve yardım kamyonları ya engellendi ya da geri çevrildi. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), Gazze’de kıtlığın ya çok yakında başlayacağı ya da çoktan başladığı konusunda uyarıyor ve buna rağmen abluka sürüyor.
Gazze İnsani Yardım Vakfı nedir? ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı, Gazze Şeridi'nde yardım dağıtımını denetleyecek. Cenevre Ticaret Sicili, vakfın şubat ayında İsviçre'de kurulduğunu gösterdi. Plan hakkında bilgi sahibi bir kaynak, vakfın UG Solutions ve Safe Reach Solutions adlı iki ABD'li özel güvenlik ve lojistik şirketiyle çalışmayı planladığını söyledi. Plan hakkında bilgi sahibi olan ikinci bir kaynak ise Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın şimdiden 100 milyon dolardan fazla bağış aldığını bildirdi. Paranın nereden geleceği ise belli değil. ABD'nin BM Daimî Temsilciliği Geçici Maslahatgüzarı Dorothy Shea bu ayın başlarında BM Güvenlik Konseyi'ne üst düzey ABD'li yetkililerin vakfın faaliyete geçmesi için İsrail'le birlikte çalıştığını söylemiş ve BM ile yardım kuruluşlarını iş birliği yapmaya çağırmıştı. İsrail, vakfın yardım dağıtımına karışmadan faaliyet göstermesine izin vereceğini söyledi. Yeni plan nasıl işleyecek? Gazze İnsani Yardım Vakfı, başlangıçta üçü güneyde ve biri Gazze Şeridi'nin orta kesiminde olmak üzere dört güvenli dağıtım bölgesinden faaliyet göstereceğini ve ‘önümüzdeki ay içinde Gazze Şeridi'nin kuzeyi de dâhil olmak üzere ilave bölgelerin açılacağını’ bildirdi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, ilk dağıtım bölgelerinin inşasının önümüzdeki günlerde tamamlanacağını ve İsrail'in ‘Gazze'nin güneyinde büyük güvenli bölgeler kurmayı’ planladığını söyledi. Netanyahu, “Biz diğer bölgelerde savaşırken Filistinliler kendi güvenlikleri için oraya taşınacaklar” dedi. Gazze İnsani Yardım Vakfı, ‘sivillerin zorla yerinden edilmesinin hiçbir biçimine katılmayacağını ya da desteklemeyeceğini’ ve açabileceği tesislerin sayısı ya da yeri konusunda bir sınırlama olmadığını vurguladı. Vakıftan yapılan açıklamada, “Gazze İnsani Yardım Vakfı, yardımları sınır kapılarından güvenli dağıtım alanlarına taşımak için güvenlik yüklenicilerini kullanacak. Yardımlar bölgelere ulaştığında, sivil insani yardım ekipleri tarafından doğrudan Gazzelilere dağıtılacak” denildi. İsrail'in BM Daimî Temsilcisi Danny Danon bazı yardım kuruluşlarının Gazze İnsani Yardım Vakfı ile çalışmayı kabul ettiğini açıkladı. Bu kuruluşların isimleri henüz bilinmiyor. Vakıf, dağıtım bölgelerine ulaşamayanlara yardım ulaştırmak için mekanizmaları tamamlamakta olduğunu söyledi. Vakıf ayrıca, yardım alanlarla ilgili hiçbir kişisel bilgiyi İsrail ile paylaşmayacağını ve İsrail ordusunun ‘dağıtım alanlarının hemen yakınında bulunmayacağını’ belirtti.
BM neden yeni dağıtım modeliyle iş birliği yapmıyor? BM, ABD'nin desteklediği dağıtım planının örgütün köklü tarafsızlık, yansızlık ve bağımsızlık ilkelerine uymadığını söylüyor. BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, alternatif öneri üzerinde zaman kaybedilmemesi gerektiğini söyledi. BM Güvenlik Konseyi'ne verdiği brifingde Fletcher, “İsrail tarafından ilk ortaya atılan planla ilgili sorunların daha fazla yerinden edilmeyi dayatması, binlerce insanı tehlikeye atıyor. Yardımı Gazze Şeridi'nin sadece bir bölümüyle sınırlıyor ve diğer kritik ihtiyaçları karşılamıyor. Yardımı siyasi ve askeri hedeflere bağlı kılıyor. Açlığı bir pazarlık kozu haline getiriyor” ifadelerini kullandı. BM, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) Gazze Şeridi'ndeki yardım operasyonlarının belkemiği olduğunu söyledi. Ancak İsrail, UNRWA’yı kendisine karşı kışkırtıcılık yapmakla suçluyor ve çalışanlarını ‘terörist faaliyetlere karışmakla’ itham ediyor. BM tüm bu suçlamaları soruşturma sözü verdi. Gazze İnsani Yardım Vakfı, ‘pratik bir çözüm bulmak için İsrail ile birlikte çalışmanın insani ilkelerin ihlali anlamına gelmediğini’ savunuyor. Yardım dağıtımı için neden alternatif bir plan önerildi? İsrail, Hamas’ı yardımları çalmakla suçlayarak, 2 Mart'tan bu yana tüm yardımların Gazze Şeridi'ne girişini engelliyor. İsrail, 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyindeki kasabalara düzenlenen ve İsrail istatistiklerine göre bin 200 kişinin ölümüne yol açan saldırıda Gazze Şeridi'ne götürülen tüm esirlerin serbest bırakılmasını talep ediyor. Söz konusu saldırı, Gazze Şeridi'nde 53 bin kişinin hayatını kaybettiği savaşı tetikledi. Geçtiğimiz nisan ayı başında İsrail, Gazze Şeridi'nde ‘yardımların izlenmesi ve girişi için yapılandırılmış bir mekanizma’ önerdi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, ‘yardımlara daha fazla kısıtlama getirilmesi ve her kalori ve un tanesinin kontrol edilmesi’ tehdidinde bulunduğunu söyleyerek bu öneriyi reddetti. O zamandan bu yana yardımların yeniden başlamasına izin vermesi için İsrail üzerindeki baskı artıyor. BM destekli bir küresel açlık gözlemcisi olan Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması, geçtiğimiz hafta Gazze nüfusunun dörtte birine denk gelen yarım milyon insanın açlık riski altında olduğu uyarısında bulundu. ABD Başkanı Donald Trump, ‘Gazze Şeridi'nde çok fazla insanın açlıktan öldüğünü’ kabul etti. İsrail'in önerisi konusundaki çıkmazın ortasında Washington, yardım dağıtımını denetlemek üzere yeni kurulan Gazze İnsani Yardım Vakfı'nı destekledi. Vakıf birkaç gün önce yaptığı açıklamada, mayıs ayı sonuna kadar Gazze Şeridi'nde çalışmaya başlamayı hedeflediğini belirtti. Bu arada İsrail, mevcut mekanizmalar çerçevesinde sınırlı yardımın yeniden başlamasına izin verdi.