10208,76%-1,56
41,93% 0,24
48,96% -0,11
5708,19% -1,96
9886,33% 1,99
Yeni yıl yaklaşırken gözler, milyonlarca memur ve emeklinin 2026 Ocak maaş zammına çevrildi. Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahminini %25–30 aralığında açıklaması, zam oranlarının yeniden tartışılmasına neden oldu. Toplu sözleşme zammı ve enflasyon farkının birleşimiyle belirlenecek yeni oranlar, kamu çalışanlarının alım gücünü belirleyecek. Ancak, sahadan gelen tepkiler memnuniyetsiz. Sağlık Hizmetleri Sendikası (Sahim-Sen) Genel Başkanı Özlem Akarken, açıklanan tahmini oranların milyonlarca kamu çalışanının yaşadığı geçim sıkıntısına çözüm getirmekten uzak olduğunu belirtti. Yeni yıla yaklaşılırken milyonlarca memur ve emeklinin gözü, 2026 Ocak ayında yapılacak maaş zammına çevrildi. Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahminini %25 ila %30 aralığında açıklaması, toplu sözleşme zammı ve enflasyon farkının birleşimiyle belirlenecek yeni maaş oranlarını yeniden gündemin merkezine taşıdı. Kamu çalışanlarının alım gücünü artıracak kalıcı adımların atılması bekleniyor. Ancak sendikalardan gelen açıklamalar, tahmini oranların yeterli olmayacağı yönünde. Sahim-Sen Genel Başkanı Özlem Akarken, yapılacak artışın “Sadece rakamlarda değil, vatandaşın sofrasında hissedilmesi gerektiğini” vurguladı. Gerçek Enflasyon Mutfakta, Markette, Kirada Yaşanıyor Yeni yıl yaklaşırken kamu çalışanları ve emekliler için kritik zam dönemi bir kez daha gündemde. Memur ve emeklilerin yıllardır enflasyon hedefleriyle değil, hayatın gerçekleriyle sınandığını belirten Özlem Akarken, “Merkez Bankası’nın enflasyon tahmini %25’lerde kalıyor ama sahadaki sağlıkçılar, öğretmenler, güvenlik personeli markete girdiğinde fiyatların %100 arttığını görüyor. Gerçek enflasyon mutfakta, markette, kirada yaşanıyor. Bu nedenle 2026 zammı sadece istatistiklerde değil, vatandaşın cebinde hissedilmeli. Kamu çalışanları artık geçim derdine değil, yaşam kalitesine odaklanmak istiyor.” dedi. Sağlık Emekçileri İnsanca Yaşamak İstiyor Akarken, özellikle sağlık ve sosyal hizmet alanında çalışanlarının son yıllarda hem ekonomik hem de psikolojik olarak büyük bir yük taşıdığını vurgulayarak, “Sağlık çalışanları pandemide alkışlandı, ama bugün maaşları eridi. Nöbet ücretleri, ek ödemeler, teşvikler yetersiz. Gecesini gündüzüne katan başta sağlık ve sosyal hizmet alanında hizmet veren personel olmak üzere kamu personelleri ev kirasını ödemekte zorlanıyor. 2026 yılı için belirlenecek zam oranı, sağlık ve sosyal hizmet alanında hizmet veren emekçilerine nefes aldıracak düzeyde olmalı.” İfadelerini kullandı. Toplu Sözleşme Hükümleri Yeniden Masaya Yatırılmalı Toplu sözleşme sürecinin çalışan lehine yeniden şekillendirilmesi gerektiğini de vurgulayan Akarken, “Toplu sözleşme masasında sadece rakamlar değil, adalet konuşulmalı. Kamu emekçileri için kalıcı refah payı uygulanmalı, taban maaşlarda ciddi bir iyileştirme yapılmalı. 2026 maaş zammı, artık günü kurtaran değil, geleceği güvence altına alan bir düzenleme olmalı.” açıklamasını yaptı. Birlikte güçlü bir kamu yapısı inşa edebiliriz Her hizmet kolunda görev yapan kamu personeli maaşlarında hissedilir artışların ve emekliliğe yansıyan düzenlemelerin yapıldığı gündemde olduğu süreçte yeni yılın kamu çalışanları için bir “umut yılı” olabileceğini vurgulayan Özlem Akarken, “Türkiye, güçlü kamu çalışanlarıyla daha güçlü bir geleceğe yürür. Biz Sahim-Sen olarak, hakların korunması kadar umudun da büyütülmesi gerektiğine inanıyoruz. Yeni maaş ve promosyon düzenlemeleri, kamu personelinin emeğini taçlandıracak bir adım olmalı. 2026, emeğin yılı olsun.” dedi.