Tarih: 06.06.2025 14:23

“UMUDA DOKUNAMAYAN MUHALEFETİN KABAHATİ ÇOKTUR”

Facebook Twitter Linked-in

Anahtar Parti Genel Lideri Yavuz Ağıralioğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili, “Tecrübe ettiğimiz bu 50+1 seçilme mecburiyeti yüzünden bölücülük, Türkiye de şantaj organizasyonuna döndü. İki tarafta kazanmak için bizim oyumuza mahkumdur şımarıklığına konu oldu. Bu, siyaseti ilkesizleştirdi” dedi. Ağıralioğlu, terörsüz Türkiye ile ilgili de endişelerini dile getirerek, “YPG’nin SDG’nin başımıza bela edileceğiniz düşünüyorum. PKK’nın uluslarası terör listesinde olduğu için, tasfiye edilirse sınır ötesi operasyonlarımız dahil sıkıntı yaşayacağımızı düşünüyorum. Şimdi bir ordu daha kuruyorlar. Irak’ta 100 bin kişilik, Suriye de 85 bin kişilik. Bunlara binlerce tır silah veriyorlar. Buraya bir teröristan kuruyorlar. İsrail’in güvenlik şemsiyesi olacak bir devlet yapılanmasına imkân veriyorlar” değerlendirmesinde bulundu. Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Gazeteci Taha Hüseyin Karagöz’ün Youtube kanalına konuk oldu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ağıralioğlu, burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi: BENİM BULDUKLARIMI BULAMAYANA HEP BORÇLU HİSSETTİM KENDİMİ “Siyaset benim insanlardan uzak kalayım diye değil, Allah’ın bana verdiği nimetlere borcumu ödeyim diye, benim sahip olduklarıma sahip olamayanlara ödemek zorunda olduğum vazifem. Ben, çok nimet bulmuş bir kulum. Hiç aç kalmadık, hep sofra oldu önümde, üstümde bir dam vardı, üşümedim. İhtiyaçlarımdan uzak kalmadım, her istediğimi alabildim. Bu kadar nimet buldum. Anam vardı, anası olmayana borçlu bildim kendimi. Benim bulduklarımı bulamayana hep borçlu hissettim kendimi. Biz vazifelerimizi doğru yapsak; imkanlar eşitlenir. Benim bulduklarımı bulamayanlara hep mesuliyetim oldu. Biz şu an burada oturuyoruz. Gazze de üstüne bomba düşen insanlar var. CUMHURBAŞKANININ EN ÇOK ÖVÜNDÜĞÜ DÖNEM ÇIRAKLIK DÖNEMİ Türkiye de adalet mekanizması uzunca zamandır bu tecrübe ettiğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden sonra, partili Cumhurbaşkanlığı olduğu için; bu partililik devletin bütün kuramlarında yük haline geldi. Bu karne; siyaseten değil, verimlilik anlamında muhasebe edilsin. Mesela Cumhurbaşkanının en çok övündüğü dönem çıraklık dönemidir. Bir şey adaletliyse ancak kalkınma vesilesi olabilir diye, beyefendi partisinin adını Adalet ve Kalkınma koydu. Bunun kabulü şudur;

ülke ancak adaletle kalkınabilir. Adaletin tecelli ettiği yerde ekonominin güçlenmesi lazım. Bu yaptığınız şey adaletliyse bizim borçlanma maliyetlerimiz neden arttı? Ekonomimiz niçin zayıfladı? Demek ki yaptığınız kadar, nasıl yaptığınız da önemli. İMAMOĞLU DAVASI Siyasi hasımlıktan insanlar şöyle demeyi tercih ediyorlar; ‘ne oldu yani, siz yapmıyor musunuz?’ Hatayı hata gibi görmemek. Kabahati ben yapıyorsam, masum görmek. Dolayısıyla ben bu mekanizmanın doğru çalışmadığını, doğru çalışmadığı için de bedel ödediğimizi düşünüyorum. Daha önce siz kendi belediye başkanlarınıza el çektirmişsiniz. O zamanda kendi arkadaşlarınızı mahkemeye sevk edip, aklanın diyebilseydiniz, bugün ahlaki üstünlük sizde olacaktı. Bir mücadele rakibe benzediğiniz zaman kaybedilir. Üstünlüğünüzü kaybetmeyeceksiniz. HER PARTİDEN BİR PARTİ DEĞİLİZ Sayın Cumhurbaşkanına iktidarı millet verdi. Ona iktidar veren milletle, bizim hizmetine talip olduğumuz millet, aynı millettir. Tayyip Bey de milletin evladıdır, bizde, ona veren bize de verebilir. Partiyi fizikken kurmak kolaydır, zor olan milletin kalbine kurmaktır partiyi. Kurulan partilere laf etmektense, kurulmuyorsa onu dert etmek lazımdır. Biz, her partiden bir parti değiliz. Biz, ülkeyi adaletle kalkındıracak olan, cumhuriyeti halkla buluşturacak olan, bunları milliyetçi bir hareket hassasiyetiyle yapacak olan, memleketin sorunları çözülsün, deva bulsun diye gayret edecek olan, memleketin bulduğu da zafer olsun diye anahtarla kurgulanan bir siyasi iradeyiz. SADECE CHP’Yİ YENİYORSUNUZ Bir parti ve particilik memleketin ufkunda bu kadar uzun durur da memleketi ayağa kaldıramazsa; bu memlekete parti değil, akıl, bilen, program lazımdır. Partisizde nice kıymetli evladı vardır bu milletin. Benim bütün motivasyonu; bu ülkenin her derdine dermek olacak evladı var. Tayyip Bey iktidarı elinde tutabiliyor. Tayyip Bey uzun zamandır sorun çözemeyen, yaşam kalitemizi yükseltemeyen, mali disiplini bozan bir kriterleri bozan, sadece iktidarı elinde tutuyor. Şöyle demeye başladılar; ‘muhalefete ülke teslim edilmez.’ Bunu o kadar çok tekrar etmeye başladılar ki, hep CHP’yi yeniyor olmaktan bir övünç hisselerine düşüyor. CHP’yi yeniyorsunuz, fakirliği yenemiyorsunuz. CHP’yi yeniyorsunuz, işsizliği yenemiyorsunuz. Sadece CHP’yi yeniyorsunuz. İktidarın kendine ait bir illüzyon alanı var. ‘Bu CHP’ye oy verilmez.’ SEN MAHARETLİSİN BİZ FAKİRİZ! Sayın Cumhurbaşkanı iktidara şimdi talip olsa. Adalet ve Kalkınma Partisi’ni şimdi kuruyor olsa. Bu karne de CHP’nin karnesi olsa. Yüzde 5 aldırmaz CHP’ye, kendi de 75’le iktidar olur. Sokağa çıkarmaz iktidarı, kendi muhalefet olsa. Normalde 5 alamaz karneyle Tayip Bey 55 alıyor. Maharetlidir ama şunun muhasebesinin yapılması lazımdır. Sen maharetlisin biz fakiriz. Sen CHP’yi yeniyorsun, biz devamlı faiz altında eziliyoruz. Bu kadar sorunu olan memlekette umuda dokunamayan muhalefetin kabahati çoktur. TERÖRSÜZ TÜRKİYE

Tecrübe ettiğimiz bu 50+1 Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin bu seçilme mecburiyeti yüzünden bölücülük, Türkiye de şantaj organizasyonuna döndü. İki tarafta kazanmak için bizim oyumuza mahkumdur şımarıklığına konu oldu. Bu, siyaseti ilkesizleştirdi. Bizim milletimiz geçen dönem fakirliğe razı oldu. Siz geçen dönem milletinizden yetkiyi böyle almadınız. Meydan meydan gezecektiniz, ‘Aziz milletim bizi seçerseniz, biz terörsüz Türkiye diye Öcalan’a umut hakkından bahsedeceğiz. Kandil’e, İmralı’ya heyet göndereceğiz.’ Yetkiyi böyle isteseydiniz de görseydiniz millet size ne diyor. Bunun tam tersini söylediniz. Vekaleti böyle almadınız. Niyetiniz ne kadar masum olursa olsun, vekaletiniz niyetinizi kurtarmaz. TERÖRİSTAN KURUYORLAR YPG’nin SDG’nin başımıza bela edileceğiniz düşünüyorum. PKK’nın uluslarası terör listesinde olduğu için, tasfiye edilirse sınır ötesi operasyonlarımız dahil sıkıntı yaşayacağımızı düşünüyorum. Şimdi bir ordu daha kuruyorlar. Irak’ta 100 bin kişilik, Suriye de 85 bin kişilik. Bunlara binlerce tır silah veriyorlar. Buraya bir teröristan kuruyorlar. İsrail’in güvenlik şemsiyesi olacak bir devlet yapılanmasına imkân veriyorlar. Endişelerimiz var. Ben haklı çıkarsam; devletin milletin büyük bedeller ödeyeceği zamanlar gelecek. Hükümet haklı çıkarsa; ‘Allah’a hamd olsun ki haksız çıktım’ deme mutluluğu düşecek. MAZERETSİZ İKTİDARLA MAHARETSİZ MUHALEFET ARASINA SIKIŞTI TOPLUM Elinde mazereti olmayan bir iktidar… Eskiden mazeretleri vardı. Gücümüz yok, sayımız yok. Mazeretleri vardı, şimdi mazeretleri yok. Mazeretsiz iktidarları var, bu mazeretsizliğe rağmen sorun çözemiyorlar. Bu kadar soruna rağmen maharetsiz muhalefet var. Bu kadar soruna rağmen iktidar olamıyorlar. Yani mazeretsiz iktidarla maharetsiz muhalefet arasına sıkıştı toplum. Biz şimdi bu tahterevalli siyasetine son verelim diye parti kurudum. Kurduğum parti programı, AK Parti’nin 2002’deki programıysa siyaset bundan utanmasın mı? Ben Türk milletine adalet vaat etmekten utanmayayım mi? Utanayım. Tayyip Bey’in söylediklerini söylüyorum, utanıyorum. Tayyip Bey de, Mesut Bey’in söylediklerini, Mesut Bey de, Özal’ın dediklerini… Böyle gidiyor. Bizi kurtarsın diye birini seçmek, sonra ondan kurtarsın diye başka birini aramak. Siyaseti haddini bildiği yere çektiniz mi, bu memleket gürül gürül memlekettir. Bu memleketi küçültmeyin, zaten büyüktür. Siyaset bilene sormayı öğrensin zaten ayağa kalkacak.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —