Toplum Çalışmaları Enstitüsü'nden Yusuf Tuna Alemdar, Türkiye’de emekli gaziler için destek mekanizmalarının ne denli yetersiz kaldığını ortaya koyan kapsamlı bir analiz yayınladı. Alemdar, savaşın fiziksel ve psikolojik yükünü taşıyarak sivil hayata dönen gazilerin, mevcut "maddi telafi" modelinin ötesinde, bütüncül bir psikososyal desteğe ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Bağımsız düşünce kuruluşu Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nden Yusuf Tuna Alemdar, gazilere ilişkin dikkat çeken bir analiz kaleme aldı. Buna göre Türkiye’de gaziler emeklilik sonrası sınırlı ve yüzeysel desteklerle yetinmek zorunda kalıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın sağladığı seyahat indirimi, faizsiz konut kredisi veya kamu istihdamı gibi olanaklar temel sosyal yardım zemini oluştursa da, psikososyal boyut büyük ölçüde göz ardı ediliyor. Bulgular, görev süresi biten gazilerin toplumsal hayata karışmakta zorlandığını ortaya koyuyor, emekli gaziler çoğu zaman geçmişleriyle tek başlarına yüzleşiyor. Çağdaş refah devletlerinde ise Türkiye’den farklı olarak emekli gaziler için yalnız ekonomik destek değil, psikolojik, sosyal ve kültürel rehabilitasyonu da kapsayan destekler sağlanıyor. Türkiye’de bu konuda kayda değer adımların atılmıyor oluşu, gazilerin depresyon, kaygı bozuklukları ve intihar eğilimleri gibi ciddi sorunlarına dair sistematik kamu araştırmalarının dahi yapılmamış olmasıyla daha da iyi anlaşılıyor. Malul sayılmayan gazilerin kimlik ve hak arayışı sürüyor Terörle mücadelede yaralanıp maluliyet "yetersizliğiyle" resmi olarak gazi sayılmayan binlerce polis ve asker ise bir başka önemli başlığı oluşturuyor. Resmi statüye alınmamış bu bireyler hem hukuki korumadan yoksun kalıyor hem de toplumsal meşruiyet açısından ciddi bir görünmezlikle karşı karşıya bırakılıyor. Çözüm önerileri sıralandı Söz konusu yazıda, Türkiye'nin gazilere yönelik politikalarının dönüştürülmesinin bir zorunluluk olduğu belirtilerek somut çözüm adımları şu şekilde sıralandı: “Psikolojik danışmanlık, istihdam rehberliği, aile desteği ve sosyal entegrasyonu da kapsayan merkezî ve uzmanlaşmış bir Gazi Destek Kurumu kurulmalı. Gazilerle ilgili veriler düzenli olarak kamuoyuyla paylaşılmalı, bu konuda akademik araştırmalar desteklenmeli ve toplumsal farkındalık artırılmalı. Sivil toplum örgütleri teşvik edilmeli, yerel yönetimlerin gazilere özel danışma ve destek merkezleri açmaları desteklenmeli. Terörsüz Türkiye süreci gibi yeni çözüm süreçlerinde gaziler karar mekanizmalarında, müzakere süreçlerinde ve strateji planlamalarında aktif olarak yer almalı. Gazilik tanımı daha kapsayıcı hâle getirilmeli, ‘malûl sayılmayan gaziler’in yaşadığı manevi travma azaltılmalı ve bu kişilere eşit erişim sağlayacak yasal reformlar yapılmalı. Psikososyal destek sistemleri kurulmalı, gazilerin anlatıları toplumla buluşturulmalı ve kamu işleyişinde sembolik değil aktif roller verilmelidir.”