10500,56%0,49
41,27% 0,06
48,43% -0,27
4837,68% 0,32
7891,27% 1,14
Batıgöz Balçova Cerrahi Tıp Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Mehmet Akaçin, sinir sıkışmasının yalnızca ağrıya yol açan bir durum olmadığını, zamanında tedavi edilmediğinde kalıcı sinir hasarı bırakabileceğini vurguluyor. Sinir Sıkışması Nedir? Sinir sıkışması, vücuttaki sinirlerin çevresindeki kas, kemik ya da yumuşak dokular tarafından baskı altına alınmasıyla ortaya çıkar. Bu durum; uzun süreli bilgisayar kullanımı, travmalar, fıtık, obezite ve romatizmal iltihaplar gibi pek çok nedenle gelişebilir. Op. Dr. Mehmet Akaçin, “Her yaş grubunda görülebilen bu rahatsızlık, özellikle masa başı çalışanlarda ve tekrarlayan hareketlere maruz kalan kişilerde daha sık karşımıza çıkıyor” diyor. Sinir Sıkışması Farklı Türlerde Ortaya Çıkabilir Karpal Tünel Sendromu: El bileğinde bulunan karpal tünel boşluğundaki sinirin baskı altında kalması sonucu gelişir. Özellikle başparmak, işaret ve orta parmakta uyuşma, gece artan ağrı ve kavrama güçlüğü tipiktir. Siyatik Sinir Sıkışması: Bel fıtığına bağlı olarak ortaya çıkar ve bacak boyunca yayılan elektrik çarpması tarzında ağrıya yol açar. İleri vakalarda yürümede zorluk ve ayakta güç kaybı görülebilir. Sinir Sıkışması Belirtileri Dikkate Alınmalı Sinir sıkışmasının en belirgin belirtisi ağrıdır ancak her zaman ağrı ile başlamaz. Karıncalanma, uyuşma, his kaybı, kas zayıflığı ve gündelik işlerde güçlük en sık rastlanan semptomlardır. Op. Dr. Mehmet Akaçin, “Elden eşya düşürme, gece artan el uyuşması ya da merdiven çıkarken zorlanma gibi işaretler ciddiye alınmalı. Bu belirtiler vücudun verdiği uyarılardır” diye ekliyor. Tanı Sürecinde Görüntüleme Yöntemleri Kullanılabilir Fizik muayenenin yanı sıra, EMG (Elektromiyografi) testi sinir iletim hızını ölçerek sıkışmanın derecesini ortaya koyar. MR ve röntgen gibi görüntüleme yöntemleri ise sinire baskı yapan yapıları netleştirir. Diyabet, tiroit hastalığı ya da romatizmal rahatsızlıkların eşlik ettiği olgularda laboratuvar testleri de tanıda yol göstericidir. Multidisipliner Tedavi Yöntemleri Uygulanır Dinlenme ve Yaşam Tarzı Düzenlemeleri Fizik Tedavi ve Egzersizler: Kasların güçlendirilmesi ve esnekliğin arttırılması hedeflenir. İlaç Tedavisi: Ağrı kesici ve iltihap giderici ilaçlar şikayetleri hafifletir. Steroid Enjeksiyonları: Sinir çevresindeki ödemi azaltabilir. Cerrahi Müdahale: Uzun süreli ve dirençli vakalarda cerrahi ile sinir üzerindeki baskı kaldırılır. Op. Dr. Mehmet Akaçin, “Tedavide amaç yalnızca ağrıyı hafifletmek değildir. Asıl hedef sinirde kalıcı bir hasar oluşmasını engellemektir” diyerek doğru tedavinin önemine dikkat çekiyor. Egzersizlerle Desteklenerek Sinir Sıkışması Tedavi Edilebilir Erken dönemde uzman kontrolünde yapılan egzersizler, sinir sıkışmasının ilerlemesini önleyebilir. El ve bilek açma–kapama hareketleri, boyun esnetme egzersizleri ve bel bölgesi için hamstring germe hareketleri özellikle faydalıdır. Ancak şiddetli ağrı hissedildiğinde egzersize devam edilmemeli, mutlaka doktora başvurulmalıdır. Günlük Hayatta Uygulanabilecek Öneriler Sinir sıkışmasını önlemenin en etkili yolu, günlük yaşamda küçük ama düzenli alışkanlıklar edinmektir: Ergonomik Çalışma Ortamı: Masa başında uzun süre çalışanlar için uygun sandalye ve masa seçimi büyük önem taşır. Kısa Molalar: Uzun süre aynı pozisyonda kalmak sinirlere baskıyı artırır. Her 45 dakikada bir kısa molalar vermek rahatlama sağlar. Esneme Hareketleri: Basit boyun ve bilek egzersizleri gün içinde kasların gevşemesine yardımcı olur. Düzenli Yürüyüş: Günlük 20–30 dakikalık yürüyüşler sinir ve kas sağlığını destekler. Kilo Kontrolü: Fazla kilo sinirler üzerinde ek baskı oluşturur. Dengeli beslenme ve kilo kontrolü riski azaltır. Op. Dr. Mehmet Akaçin, “Sağlıklı beslenme ve doğru egzersiz alışkanlıkları, sinir sıkışmasının hem oluşmasını engeller hem de tedavi hızlandırır” ifadeleriyle sözlerini tamamlıyor.