10214,18%-0,14
39,84% 0,05
46,92% 0,23
4273,83% 0,35
6801,35% -0,11
2025 baharında BBC, işgal altındaki Mariupol şehrinden kaçan Ukraynalı vatandaşlara ait gayrimenkullerin Rusya tarafından toplu olarak müsadere edilmesini ayrıntılarıyla anlatan bir araştırma raporu yayınladı. Ancak, özel mülklerin yasa dışı şekilde kamulaştırılması, Rusya Federasyonu tarafından uygulanan daha geniş ve sistematik bir zulüm kampanyasının yalnızca bir yönüdür. Bu kampanya; işgal altındaki topraklardan ayrılan, zorla sınır dışı edilen veya çeşitli nedenlerle bu bölgelerde kalan Ukraynalıları hedef almaktadır. Filtreleme kampları, zorla sınır dışı etmeler, Ukraynalıların kötü şöhretli "et saldırıları" için yasa dışı şekilde Rus ordusuna alınması, zorla Ruslaştırma ve Rus vatandaşlığının dayatılması — BM Güvenlik Konseyi Komisyonu 780 (1992) tarafından “etnik temizlik” unsurları olarak tanımlanan bu eylemler — Rusya’nın işgal altındaki bölgelerdeki genel politikalarının temel taşlarını oluşturmaktadır. Geçici olarak işgal edilen topraklardaki bu tür etnik temizlik ve sosyal mühendislik uygulamaları, Nisan 2025'te Estonya'nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Rein Tammsaar tarafından gündeme getirildi. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığının dondurulmasına yönelik müzakerelere ilişkin açıklamalarında Tammsaar, bu suçların devam eden diplomatik süreçler sırasında işlendiğini vurguladı. Özellikle, müzakerelerin çatışmanın insan boyutunu ihmal ederek neredeyse yalnızca toprak ve güvenlik garantilerine odaklandığını eleştirdi. UNHCR’ye göre, Nisan 2025 itibarıyla dünya genelinde 6,9 milyondan fazla Ukraynalı mülteci kaydedilmiştir. Ayrıca yaklaşık altı milyon Ukrayna vatandaşı (yaklaşık 1,5 milyon çocuk dâhil) işgal altındaki topraklarda kalmaya devam etmekte ve burada Rusya’nın suç teşkil eden etnik politikalarına maruz kalmaktadır. Bu nedenle, Rusya Federasyonu’nun eylemlerinin hukuki olarak değerlendirilmesi ve bu bölgelerdeki Ukraynalılar için koruma mekanizmalarının geliştirilmesi, özellikle bir “dondurulmuş çatışma” senaryosunda acil ve kapsamlı bir dikkat gerektirmektedir.
RUSYA’NIN ETNİK POLİTİKASININ ULUSLARARASI HUKUKTAN DOĞAN SINIFLANDIRMASI VE TOT’TA UKRAYNALILARA YÖNELİK TEHDİTLER Birleşmiş Milletler Soykırımı Önleme Ofisi’ne göre “etnik temizlik”, uluslararası hukukta ayrı bir suç olarak tanınmasa da, bu eylemler Soykırım Sözleşmesi’nin kapsamına girebilir ve insanlığa karşı suçlar veya savaş suçları kapsamında değerlendirilebilir. Ofis, etnik temizliği; bir etnik veya dini grubun, başka bir grup tarafından şiddet ve terör yoluyla belirli bir coğrafi alandan sistematik şekilde uzaklaştırılmasına yönelik kasıtlı bir politika olarak tanımlar. Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Bosna-Hersek v. Sırbistan (2007) kararında, 1948 Soykırım Sözleşmesi’nin II. Maddesi uyarınca, bir grubun fiziksel veya biyolojik olarak yok edilmesi için özel bir kasıt (dolus specialis) gerektiğini vurgulamıştır. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşında bu özel kasıt, Rus yetkililerin açıklamalarında açıkça görülmektedir. Örneğin, Nisan 2022’de Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev, Ukraynalılara duyduğu nefreti dile getirmiş ve onların “kaybolmasını” istediğini açıkça belirtmiştir. Ayrıca, devlet destekli RIA Novosti tarafından yayımlanan “Rusya Ukrayna ile Ne Yapmalı?” başlıklı programatik makale, Ukrayna’nın “Ukraynalılıktan arındırılmasını” savunmaktadır. Bu açık beyanlar ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin 27 Nisan 2023 tarihinde Ukraynalı çocukların Rusya’ya sınır dışı edilmesini ve zorla nakledilmesini soykırım eylemleri olarak tanıması dikkate alındığında, Rusya’nın ilgili tüm politikalarının yakından incelenmesi zorunludur.
ZORLA SINIR DIŞI ETMELER BİR ETNİK TEMİZLİK ARACI OLARAK Deutsche Welle’nin araştırmalarına göre, Rusya işgal altındaki topraklardan Ukraynalıları kitlesel olarak sınır dışı etmeye devam etmektedir. Bu sınır dışı uygulamalarının, tam kapsamlı işgalden önce dahi önceden tasarlanmış bir devlet politikası olduğu görülmektedir. Bu bağlamda, Rus hükümeti Rostov bölgesinde 188 Geçici Konaklama Noktası hazırlamış, bu sayı Ekim 2022 itibarıyla ülke genelinde 807’ye yükselmiştir. Ukrayna hükümeti, 2025 itibarıyla yaklaşık 1,5 ila 2 milyon Ukrayna vatandaşının zorla Rusya’ya taşındığını tahmin etmektedir. Özellikle savunmasız gruplar arasında Ukraynalı askerlerin ve sivil aktivistlerin aileleri yer almaktadır. Aralık 2024’te Ukrayna yetkilileri, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri personelinin ailelerinin zorla sınır dışı edildiğini belgeledi. Uluslararası hukuk açısından, Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin 2016’daki kararında, Bosna Savaşı sırasında Sırp olmayan nüfuslara yönelik kitlesel sürgünlerin ve zorla transferlerin etnik temizlik kampanyası oluşturduğu tespit edilmiştir. Mahkeme, Radovan Karadžić’i soykırım, insanlığa karşı suçlar ve savaş yasalarının ihlali dahil çeşitli suçlardan mahkûm etmiştir.
ZORLA VATANDAŞLIK VE RUSLAŞTIRMA Rusya Federasyonu’nun Ukraynalıları işgal altındaki topraklardan uzaklaştırmaya yönelik kasıtlı stratejisinin kritik bir bileşeni de Rus vatandaşlığının zorla dayatılması ve sistematik Ruslaştırmadır. Just Security’e göre, 2014’ten bu yana — Kırım’ın ilhakı ve Donbas’ın bazı kısımlarının işgali sonrası — milyonlarca Ukraynalı Rus vatandaşlığı almaya zorlanmıştır. 2022’deki yeni işgallerin ardından bu “pasaportlandırma” süreci önemli ölçüde hızlanmıştır. Associated Press’in araştırması, işgal altındaki bölgelerde Rus pasaportu olmadan yaşamın neredeyse imkânsız hale getirildiğini ortaya koymuştur. Mart 2025’te Başkan Vladimir Putin, 10 Eylül 2025’e kadar işgal altındaki bölgelerde veya Rusya’da yaşayan Ukraynalıların Rus vatandaşlığı almasını ya da bu bölgeleri terk etmelerini zorunlu kılan bir kararname imzalamıştır. İngiliz istihbarat raporları bu uygulamayı, Ukraynalıların işgal altındaki topraklardan uzaklaştırılmasını hedefleyen zorlayıcı bir tedbir ve etnik temizlik kapsamında değerlendirmektedir.
UKRAYNALILARIN RUS SİLAHLI KUVVETLERİNE ZORLA ALINMASI İşgal altındaki bölgelerdeki Ukraynalıların Rus ordusuna zorla alınması da dikkat çeken bir diğer ihlaldir. Bu uygulama, dayatılan vatandaşlık politikaları sayesinde mümkün hale gelmiştir. Ekim 2024’te, Herson Oblastı’ndaki işgalci yetkililer, 18 ila 30 yaş arasındaki erkekler için zorunlu askerlik duyurusunda bulunmuştur. Benzer kampanyalar daha önce Donetsk, Luhansk ve Zaporizhia oblastlarının işgal altındaki bölgelerinde de gerçekleştirilmiştir. Ukrayna istihbaratına göre, Mart 2022 gibi erken bir tarihte, Donbas bölgesinden zorla askere alınan kişiler yeterli eğitim ve donanım sağlanmadan cepheye sürülmüş, böylece ciddi can kayıpları yaşanmıştır.