9404,89%1,12
39,84% 0,32
46,74% 0,42
4197,30% -1,37
6738,60% -1,07
Koç Üniversitesi’nin 31. Lisans ve Lisansüstü Mezuniyet Töreni, Rumelifeneri Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Lisans ve lisansüstü eğitimini tamamlayan 2088 öğrencinin mezun olduğu bu yıl okul birincisi Psikoloji Bölümü ile Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü ÇAP (Çift Anadal Programı) öğrencisi Ilgın Sezer oldu. Törende konuşan Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Nur Yalman gençlere, “Her yeni mezuniyet, sadece bir başarı değil; aynı zamanda bu ülkenin geleceğine duyulan umudun, bilime duyulan inancın bir tebessümü gibidir” diyerek seslendi. Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Sitti, “Koç Üniversitesi olarak, daha cesur, daha vizyoner adımlar atmak için önemli bir fırsat penceresi önümüzde duruyor. Siz mezunlarımızın, sadece bu dönüşümün tanığı değil, aynı zamanda taşıyıcısı ve öncüsü olacağınıza yürekten inanıyorum” diye konuştu. Törenin bu yılki konuk konuşmacısı, Birleşik Krallık Lordlar Kamarası üyesi ve Coutts’ta kıdemli danışmanlık görevleri yapan William Waldegrave (Lord Waldegrave of North Hill), oldu. Törende kamu hayatı, küresel eğitim dünyası ve demokratik kurumlar üzerinde silinmez bir iz bırakan, siyasette derinliği, devlet insanlığı birikimi ve uluslararası vizyonuyla Lordlar kamarası üyesi ve kamu hizmetini yaşam felsefesi haline getirmiş olan William Waldegrave’e Şeref Doktorası takdim edildi. Koç Üniversitesi’nde lisans ve lisansüstü eğitimini tamamlayan 2088 öğrenci 28 Haziran Cumartesi günü Rumelifeneri Kampüsü’nde düzenlenen mezuniyet töreninde diplomalarını aldı. Tören, Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Onursal Başkanı Rahmi M. Koç, Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Nur Yalman, Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Sitti, Mütevelli Heyet ve Danışma Kurulu Üyeleri, akademisyenler, 2025 mezunları ve ailelerinin katılımıyla gerçekleşti. Koç Üniversitesi’nin 31. mezuniyet töreninde konuk konuşmacı Birleşik Krallık Lordlar Kamarası üyesi olarak Anayasa Komitesi'nde görev alan, 2009-2024 yılları arasında da Eton College’ın müdürlüğünü yapan; aynı zamanda Coutts’ta kıdemli danışman olan William Waldegrave oldu. All Souls College, Corpus Christi College ve Oxford'un onursal üyesi olan William Waldegrave, 1979-1997 yıllarında (Bristol West seçim bölgesini temsilen) İngiltere Parlamentosu'nda muhafazakâr parti üyesi olarak görev yapmış olup, 16 yıl (Kabine Bakanı, Tarım Bakanı, Hazine Baş Sekreteri, Sağlıktan Sorumlu Devlet Bakanı ve Kamu Hizmeti Reformu ve Bilimden sorumlu Lancaster Dükalığı Şansölyesi) bakan olarak hizmet vermiştir. Törende konuk konuşmacı William Waldegrave’i tanıtan Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Nur Yalman, “Bugün aramızda, siyasette derinliği, devlet insanlığı birikimi ve uluslararası vizyonuyla ayrıcalıklı bir İngiliz dostumuz var. Lordlar kamarası üyesi, bir dönem Eton College’ın Provost’u ve en önemlisi kamu hizmetini bir yaşam felsefesi haline getirmiş bir devlet insanı. Kendisini, tarımdan sağlığa, maliyeden bilim ve kamu yönetimine uzanan bakanlıklardaki yüksek görevlerinden tanıyacaksınız. Büyük bir tevazuyla, birikimini bizlerle paylaşmaya gelen bu kültür elçisine hoş geldin diyorum. Bize, küresel siyasetin hızla dönüştüğü bir dönemde, demokrasiye, iyi yönetişime ve uluslararası diyaloğa nasıl sahip çıkılacağını hatırlatıyor. Tarihsel farklılıklarımıza rağmen, Türkiye ile İngiltere’nin geleceğe dair ortak çıkarları, ortak sorumlulukları vardır. Bilimde, eğitimde, kültürde ve diplomaside omuz omuza verdiğimizde, sadece iki ülkeyi değil, daha geniş bir coğrafyayı da etkileyebiliriz” diye konuştu. Prof. Dr. Nur Yalman: “Bu dünyada söz sahibi olmak, bilgiyi üretebilmek ve yönetebilmekten geçer.” Prof. Dr. Nur Yalman gençlere, “Her yeni mezuniyet, sadece bir başarı değil; aynı zamanda bu ülkenin geleceğine duyulan umudun, bilime duyulan inancın bir tebessümü gibidir” diyerek seslendi. “Şu anda burada, sadece bir töreni değil, umudu, azmi ve aydınlık bir geleceğe atılan kararlı adımları kutluyoruz. Çünkü bugün, bilimin ışığıyla donanarak geleceğimize yürüyorsak, bu hayatta ne kadar şanslı olduğumuzu unutmamalıyız. Bu sahnedeki her adım, emeğin, fedakârlığın ve umudun bir yansımasıdır” şeklinde konuşan Prof. Dr. Nur Yalman, “Cumhuriyet bize yalnızca bir yönetim biçimi değil; eşitliğe, özgürlüğe ve bilime inanarak yürüyebileceğimiz bir yol sundu. Ve bu büyük mirasın en güçlü taşıyıcısı, en kıymetli emanetçisi artık sizsiniz sevgili gençler” dedi. Gençlere tavsiyelerde de bulunan Prof. Dr. Nur Yalman şunları söyledi: “Şimdi elinizde, sadece bir diploma değil, geleceğin anahtarı var. Çok çalışkan, namuslu, haysiyetli ve üretken olun. Doğruluktan asla taviz vermeyin. Farklı dilleri öğrenin, farklı kültürleri tanımaya açık olun. Dünya küçülüyor; sizlerin yaşamı çok uluslu, çok kültürlü bir dünyayla iç içe olacak. 21. yüzyıl, teknolojik iletişimin ve ne yazık ki teknolojik tehditlerin çağıdır. Bu dünyada söz sahibi olmak, bilgiyi üretebilmek ve yönetebilmekten geçer. Ama her şeyden evvel iyi insan olmaya gayret ediniz. Para tabii gerekli, ama para mutluluk getirmez. Mutluluk iyilikten gelir. Sevgili Mevlanamızın sözlerine kulak verin. Evrensel şairimiz yunus emre ne demiş ne terennum etmiş iyi dinleyin. Sizlerin bilgisi ve yüreğiyle, demokratik, hak ve adalet temelli bir geleceği Atatürk’ün inancıyla mutlaka inşa edeceğiz.” Prof. Dr. Metin Sitti: “Bu tören bilgiyle, cesaretle ve umutla başlayacak yeni bir yolculuğun habercisidir” Törende açılış konuşmasını yapan Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Sitti, başta Üniversitenin kurucusu merhum Vehbi Koç olmak üzere Koç Üniversitesi’nin elde ettiği büyük başarılarda önemli katkıları bulunan Koç Ailesi’ne, Vehbi Koç Vakfı’na, Koç Üniversitesi Danışma Kurulu ve Mütevelli Heyetine, üniversitenin önceki yöneticilerine, akademik ve idari çalışanlara, öğrenci ve mezunlara teşekkür etti. Türkiye’nin sahip olduğu genç ve dinamik potansiyeli, bilimsel üretimle, yenilikçi fikirlerle ve uluslararası iş birlikleriyle birleştirerek, dünyada fark yaratma zamanının geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Metin Sitti sözlerini şöyle sürdürdü: “Koç Üniversitesi olarak, daha cesur, daha vizyoner adımlar atmak için önemli bir fırsat penceresi önümüzde duruyor. Siz mezunlarımızın, sadece bu dönüşümün tanığı değil, aynı zamanda taşıyıcısı ve öncüsü olacağınıza yürekten inanıyorum. Bugün burada yalnızca bir mezuniyeti kutlamıyoruz. Bu tören, bir yolculuğun sonu değil; bilgiyle, cesaretle ve umutla başlayacak yeni bir yolculuğun habercisidir. Burada yaşadıklarınız, bugüne kadar verdiğiniz emek, ailenizin sonsuz desteği, hocalarınızın yol göstericiliği ve üniversitemizin sizlere olan inancı ile anlam kazanıyor. Sizleri burada, bu törende görmek bana büyük bir umut veriyor. Çünkü artık çok iyi biliyoruz: Bu dünyada pes etmek yok. Yalnızca ileriye gitmek var. Daha iyisini hayal etmek, daha güzelini inşa etmek var.” Prof. Dr. Metin Sitti, sözlerine şöyle devam etti: “Herkesin gittiği yoldan değil, kendi istediğiniz ve hayal ettiğiniz yoldan gidin. Hikâyenizi başkaları yazmasın. Einstein’ın sevdiğim bir sözü var: ‘Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.’ Çünkü bilgi sınırlıdır, oysa hayal gücü tüm dünyayı kucaklayarak ilerlemeyi teşvik eder...” Hata yapmaktan korkmayın ve zorluklardan yılmayın. Hatalarınızdan ve başarısızlıklardan öğrenin. Bu sahaya adını verdiğimiz Henry Ford’un bu konuda şöyle bir sözü var: “Başarısızlık, bir dahaki sefere, daha akıllıca yeniden başlamayı sağlar.” Bundan sonraki yolculuğunuzda nereye giderseniz gidin, sizler bu ülkenin yetiştirdiği düşünce önderleri, iş dünyasının liderleri, mühendisleri, hukukçuları, bilim insanları, doktorları, hemşireleri ve sanatçıları olacaksınız. Unutmayın, hayattaki başarı yalnızca bireysel başarı değildir. Gerçek başarı, başkalarıyla birlikte yürüyebildiğinizde, birlikte üretebildiğinizde gelir. Bu kampüste öğrendiğiniz en değerli şeyin işte bu olduğunu umuyorum. Hayatta karşılaşabileceğiniz zorluklar karşısında cesaretli olun, kendinize karşı nazik davranın, başarıyı başkalarının beklentilerine göre değil, kendi değerlerinize göre tanımlayın ve hayatın iniş çıkışlarını kabul edin. Çünkü bu dünya artık sizin. Ve bu dünyanın iyileşmeye, dönüşmeye, onarılmaya, sevilmeye, şefkate çok ihtiyacı var. Umudum ve dileğim odur ki, o iyileştirmeyi gerçekleştirecek olanlar sizlersiniz. Sizlerle gurur duyuyorum. Yolunuz açık, kalbiniz güçlü olsun.” William Waldegrave: “Doğru bilgiye erişim demokrasinin can damarıdır.” Koç Üniversitesi’nin bu özel gününde konuşma yapmaktan büyük onur duyduğunu dile getiren William Waldegrave, genç mezunlara, üniversite kavramının özü olan fikir alışverişi ve tartışmaya böylesine hakiki bağlılığı olan bir üniversitede eğitim gördükleri için çok şanslı olduklarını söyleyerek seslendi. William Waldegrave sözlerini şöyle sürdürdü: “Zorlukları görmek gayet kolay. Demokrasiye karşı dünya çapında bir meydan okuma söz konusu. Geçtiğimiz yüzyıl İngilteresinin büyük savaş lideri Winston Churchill şöyle demişti: “Kimse demokrasinin mükemmel ve her şeye hâkim olduğunu iddia etmiyor. Hatta denir ki, demokrasi zaman zaman denenmiş olan tüm diğer yönetim biçimleri dışındaki en kötü yönetim biçimidir.” Ancak demokrasi bazen çetrefilli de olsa, seçmenler zaman zaman hata da yapsa halk kendisini etkileyen kararlara katılım sağlamadığı takdirde hiçbir ülke uzun süre mutlu ya da istikrarlı olamaz. Ne var ki, hiç kimse demokrasinin tek bir modeli olduğunu, antik Atina'nın, modern Londra'nın, Washington'ın ya da herhangi bir yerin evrensel doğrulara sahip olduğunu iddia etmemeli. İncelenecek ve esinlenilecek pek çok farklı gelenek ve izlek mevcut. Ancak tüm başarılı modellerin ortak bir noktası var: sistemin kendi hatalarını düzeltme becerisi. Bu da vatandaşların, gerçeğe dayalı bilgiye erişim temelinde liderlerinin, hatta kendilerinin hatalarını inceleme ve düzeltme gücüne sahip olmaları gerektiği anlamına geliyor. Doğru bilgiye erişim demokrasinin can damarıdır. İyi yönetime karşı sizlerin de yüzleşeceğiniz en büyük tehditlerden biri, bilgi çağının ve ağların muazzam gücü. Bu güç pek çok iyi sonuç yaratabilir, ama aynı zamanda çok fazla yanlışa da yol açabilir.” “Siz bilim insanları ve mühendislere, önünüzde çözmeniz gereken pek çok zorluk olduğunu söylememe gerek yok. Bunlardan en belirgin olanı, her geçen yıl daha da aciliyet kazanan iklim değişikliği. Bilimin söyledikleri net, etkileri hissedilmeye başlandı ve uçurumun kıyısına gelmemize fazla zaman kalmadı. Her şeye rağmen, ben iyimserim. Bugün mezun olan sizlere bakıyorum ve geçmiş teknolojilerin yarattığı kasıtsız hasarı temizlemek için ihtiyaç duyduğumuz gelecek teknolojilerini üretecek bilim insanlarını ve mühendisleri görüyorum. Kendimizi kurtaracak teknolojilere sahibiz; önemli olan yeterince mühendis, veri bilimci ve benzerlerini yetiştirmek. O halde çok geç olmadan bu işe girişmeli ve gerekeni yapmalıyız. Siz geleceğin iş dünyası liderleri, siz de çözümün bir parçasısınız. Aslına bakarsanız, bir şeylerin pratiğe geçirilmesi için son derece önemlisiniz. İyi işletmeler kurun ve paranızı dünyada iyilik için kullanın. Yarattığınız zenginlik, diğer her şeyin üzerine inşa edileceği temeldir. Haddimi aşmak istemem, ancak söylemeden geçemeyeceğim: Koç Ailesi’nin burada başardıklarını da hatırlayın ve eski üniversitenize katkıda bulunmayı unutmayın.” Törende duygu ve düşüncelerini dile getiren okul birincisi Psikoloji Bölümü ile Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü ÇAP öğrencisi Ilgın Sezer “Koç Üniversitesi’nde geçirdiğim beş senede pek çok ders aldım, iki farklı laboratuvarda çalıştım ve her Koçlu gibi saatlerce arkadaşlarımla Odeon’un taşlarında muhabbet ettim. Çok şükür ki, bu üniversitede bulunduğum her anda farklı düşünceleri olan ve kendi fikirlerini korkmadan ifade edebilen insanlarla beraber oldum. Çevremi, her daim bana muhalefet edebilecek, bana bir konuyu nasıl farklı ele alabileceğimi anlatabilecek hocalar, lisansüstü öğrenciler ve yakın dostlarla doldurdum. Ve bugün üniversite hayatıma baktığımda benim en büyük kazanımımın akademik başarının yanı sıra bu sohbetler ve insanlar olduğunu çok daha iyi anlıyorum. Her ne kadar hepimiz farklı yolların ve belki de farklı ülkelerin yolcusu olsak da günün sonunda aynı dünyanın dertlerinden muzdaribiz ve ancak hep beraber çalıştığımız takdirde daha rahat nefes alabileceğimiz bir Türkiye ve dünya elde edebiliriz. Ne de olsa Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabede bize verdiği en büyük görev bu güzel vatanı; köylerini ve şehirlerini, denizlerini ve ormanlarını ve hatta her bir ağacını korumamızdır. Bu zorlu yolda birbirimizin elinden tutmamız ve gerektiğinde birbirimizin sesi olmamız en büyük dileğimdir. Konuşmamın sonuna gelirken öncelikle bugün üniversite mezunu bir kadın olarak bu kürsüden size seslenebilmemin en büyük mimarı Mustafa Kemal Atatürk’e en içten teşekkürlerimi borç bilirim. Bunun yanı sıra birbirinden oldukça farklı iki dalda diploma almamın yolunu açan ve beni nörobilim alanındaki yolculuğuma hazırlayan Koç Üniversitesi’ne ve Üniversite’nin tüm emekçi bileşenlerine: Sınıfları temizleyen işçilere, servis şoförlerimize, yemek yerleri ve kafelerde bizlere hizmet sunan bütün çalışanlara, bahçıvanlara, bilişim teknolojileri ekibine, sağlık ve güvenlik birimlerine, bizlere asistanlık yapan lisansüstü öğrencilere, idari kadroya ve bütün hocalarımıza tüm arkadaşlarım adına şükranlarımı sunmak istiyorum” diye konuştu.