9196,13%-1,54
39,51% 0,10
45,33% -0,13
4278,76% -0,51
6942,99% 0,20
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’yla DEVA Partisi Genel Merkezinde bir görüşme gerçekleştirdi. Babacan, düzenlediği basın toplantısında, görüşmeyle iki partinin de parlamenter sistem konusunda aynı iradeyi koruduklarının teyit edildiğini belirterek, sürekli ve daimî bir iş birliği mekanizması oluşturmaya karar verdiklerini söyledi. Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın asgari ücretlinin alım gücünde iyileşme olduğuna yönelik açıklamasını ise “Bu hesap bilmemektir, başka bir şey değildir” ifadeleriyle değerlendirdi. Babacan, görüşmenin detaylarıyla ilgili şunları söyledi: “Bazı mutabakatlar oluşturduk” “İYİ Parti Genel Başkan Sayın Mustafa Dervişoğlu‘nu bugün burada genel merkezimizde görmekten gerçekten çok mutluyuz. Değerli Genel Başkan ve heyetiyle bölge meseleleriyle ilgili, ülke gündemimizle ilgili çok kıymetli değerlendirmeler, görüş alışverişleri yaptık, istişarelerde bulunduk ve partilerimiz arasındaki ilişkilerin partilerimiz arasındaki diyaloğun ve iş birliğinin de bundan sonraki dönemiyle ilgili bazı mutabakatlar oluşturduk.” “Amerika’nın saldıran taraf olarak savaşa dahil olması en önemli tehlike” “Tabii ki ilk gündem maddemiz hemen görüşmemizin başında İsrail ve İran arasındaki savaş oldu. İsrail’in artık sınır tanımaz, hukuk tanımaz bir şekilde bölgeye düzenlediği askeri operasyonlar bölgedeki barış ve güvenliğinin şu andaki en önemli tehdit olmuş durumda. Gazze’de masum insanların üzerine bomba yağdıran, daha dün 50 sivili öldüren İsrail ordusu Lübnan’a yaptığı saldırılardan sonra, Suriye’ye yaptığı saldırılardan sonra şu anda İran’ı hedeflemekte… Amerika’nın bundan sonraki süreçte siyasi ve lojistiklerin ötesine geçip bizzat saldıran taraf olarak bu savaşın içinde yer alması herhalde önümüzdeki birkaç günün en önemli riski, en önemli tehlikesi. Savaşın bölgeye yayılmasının başka ülkelerin de saldırılarının hedefi olmasının önünü açacak böylesine bir yanlış adamın atılmaması ve nihayetinde mesele nükleer program meselesi ise bu işin müzakereyle çözülmesi… Bizim temel arzumuz, temel beklentimiz ve uluslararası kamuoyunda İsrail’in şımarıklığına, hoyratlığına vurdum duymazlığına dur demesi…” “Yıllarca yeni anayasa deyip deyip daha yeni komisyon oluşturdular, biz iki yıl önce tamamladık” “Bir başka önemli konu bu görüşmelerde şu anda hükümetin sık sık dile getirdiği yeni anayasa meselesi… Bu konuyu da değerlendirdik. Biliyorsunuz bizim 2023 seçimlerine giderken DEVA Partisi ve İYİ Parti olarak başka partilerle de beraber üzerinde mutabık kaldığımız bir anayasa değişikliği metni var. Tam 84 maddelik bir mutabakat. Eski madde yazılmış, yeni madde yazılmış gerekçesi yazılmış hemen yarın sabah Mecliste Anayasa Komisyonuna bulup sorulabilecek şekilde tamamlanmış tertemiz bir çalışma ve biz bu çalışmayı ilan edeli iki yılı geçti ancak bakıyoruz ki iktidar daha yeni bir komisyon oluşturdu kendi içerisinde hadi artık bir anayasa çalışmaya başlayalım… Tabii bu işin süreci bile; bu kadar geç ve bu kadar geriden gelmesi bile, yeni anayasa deyip deyip yıllarca kendi işlerindeki komisyonu daha yeni oluşturmaları aslında işin ne kadar ciddiyetsiz bir şekilde ele alındığını bize gösteriyor tabii ki önümüzdeki süreci izleyeceğiz bakacağız yeni anayasadan muratları nedir bunun çalışmalarını somutlaşması ile beraber bu işin nereye gideceğini hep beraber göreceğiz.” “Terör meselesinde son derece verimli bir görüş alışverişi yaptık” “Yine görüşmelerimizde özellikle Türkiye’de yakılan ilgilendiren ama tüm bölgeyi ilgilendiren terör meselesini konuştuk. Yine ülkemizin iç güvenliği, iç barışı, iç huzuru, iç birlik beraberliği ile ilgili konuları da değerlendirdik ve gerçekten baştan da söylediğim gibi son derece verimli bir görüş alışverişi oldu.” “DEVA Partisi de İYİ Parti de kurulduğundan bu yana parlamenter sistemi savunuyor” “Bu görüşmemizin bir başka önemli gündem maddesi de dediğim gibi partilerimiz arasındaki ilişkiler. İYİ Parti de DEVA Partisi de kurulduğu ilk günden bu yana parlamenter sistemi savunan partiler. Yani parlamenter sistem dediğimiz nedir? Güçler ayrımının olduğu denge ve kontrol mekanizmalarının olduğu parlamentonun sistemin içerisindeki yerinin önemli olduğu, parlamentonun yasama ve ama aynı zamanda denetleme gücünün de iyi çalıştığı bir sistem. Zaten adı üstünde parlamenter sistem, parlamentonun önemli olduğu sistem demek.” “Ortak bir çalışma grubu kurmayı kararlaştırdık” “Bu konuda her iki partinin de sapasağlam iradesini, aynı iradesini koruduklarını da teyit etmiş olduk. Yani biz partimizin kuruluşunda ne diyorsak, o 2023 ortak çalışmalarında ne diyorsak parlamenter sistem konusunda aynı noktada sapasağlam duruyoruz ve bu konuda partilerimiz arasındaki diyaloğun ama aynı zamanda bir ortak çalışma zemininin oluşması için de bir ortak çalışma grubu kurmayı da kararlaştırdık ilk aşamada. Her partiden ikişer ismin görevlendirilerek daha önce yapmış olduğumuz çalışmayı baz alıp onun zenginleştirilmesi, ilerletilmesi, güncel anayasa tartışmaları da dahil… Çünkü anayasa tartışmaları başlayacak değil mi? Bu güncel anayasa tartışmaları da dahil partilerimiz arasında parlamenter sistemin hem sağlam hem de sadece lafta değil özde yani detaylarıyla da parlamenter sistemden muradımızın ne olduğu konusunda bir sürekli, daimî bir iş birliği mekanizmasını da bugün oluşturmaya karar verdik. Ben hayırlı olsun diyorum ve tekrar çok değerli genel başkanımıza bu ziyaretleri için ve bu içerikli sohbet için çok çok teşekkür ederim çok sağ olun.” “Erdoğan hesap bilmiyor” Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın asgari ücretlinin alım gücünün iyileştiğine yönelik ifadesinin sorulduğu basın toplantısında “Şu anda TÜİK’in açıklamış olduğu açlık sınırı 25 bin lira, asgari ücretse 22 bin lira. En düşük emekli maaşına bakıyorsunuz 14 bin 600 küsür lira. Şimdi açlık sınırı ne demek? Dört kişilik bir ailenin sadece gıda alışverişi için gerekli asgari aylık rakam demek. Bunun içinde kira yok, barınma giderleri yok. Bunun içinde eğer çocuğu varsa okul masrafları yok, üst baş yok başka bir şey yok. Elektrik gaz falan saymıyorum. Asgari ücretin sadece gıdaya bile yetmediği bir Türkiye’de eğer satın alma gücünden bahsediyorsa sayın Erdoğan, bu hesap bilmemektir, başka bir şey değildir. Hadi kendi hesap bilmiyor ama yanında hesap bilmesi gerekenler de demek ki ona ulaşamıyor, dertlerini anlatamıyorlar ki elinde bilgi yok” yanıtını verdi. “Ara zam vermemek hak gaspıdır” “Şu anda gerçekten asgari ücretli ve en düşük emekli maaşı ile geçinmeye çalışan vatandaşlarımız belki de son 15-20 yılın en zor şartlarıyla, en zor seçim şartlarıyla karşı karşıya. 1 Temmuz geliyor, yıllarca bu ülkede 1 Temmuz’da ara zam verilmiştir. Enflasyonun %6’ya, 5’e düştüğü yıllarda dahi 1 Temmuz pas geçilmemiştir. Çünkü 6 aylık biriken bir hak vardır, o hak verilir, o hak gasp edilmez. Geçen yıl ilk defa 2024’te 1 Temmuz pas geçtiler. Bu bir hak gaspıdır, bu asgari ücretin hakkından çalmaktır. Bu yıl yine 1 Temmuz’u pas geçmeye hazırlanıyorlar. Eğer yine pas geçerlerse bir kez daha çalmış olacaklar, bir kez daha hak gaspı yapmış olacaklar.” “Maaşlara zam yapılırsa enflasyonun artacağı düşüncesi, Türkiye ekonomisine yanlış teşhis koymaktır” “Şurada da çok yanlış bir analiz var. ‘Efendim biz maaşlara zam yaparsak o talebi yukarı çeker, bu da enflasyonist olur.’ Bu Türkiye ekonomisine yanlış teşhis koymaktır. Aramızda tıp doktorları da var. Teşhisi yanlış koyarsanız yanlış tedavi uygularsanız ve tedavi hastalığı iyileştirmez, öldürür. Şu andaki ekonomik program hastayı iyileştirmiyor, öldürüyor. Çünkü Türkiye’deki enflasyonun kaynağı maliyet artışıdır, yüksek talep değildir. ‘Çok yüksek talep var, ürününüze hangi fiyatı koysanız kapış kapış satılıyor, onun için enflasyon artıyor.’ Öyle bir şey yok. Türkiye’de bu iktidar döviz kurunu patlattı. Enflasyonu patlattı, maliyetler arttı, artan maliyetler de fiyatları artırdı. Yoğun talepten enflasyon artmadı Türkiye’de. Dolayısıyla bu gelirler politikası ile enflasyon düşürmek yanlıştır. Yanlış teşhis, yanlış tedavi hastayı ölüme götürür.”