Tarih: 12.05.2025 13:36

İSTANBUL DEPREMİ SONRASI BODRUMA İLGİ ARTTI

Facebook Twitter Linked-in

Pandemiyle değişen yaşam alışkanlıkları, İstanbul depremiyle hızlanan göç dalgası ve artan güvenli yaşam arayışı Bodrum’u dört mevsim yaşanabilir bir merkeze dönüştürüyor. TÜGEM Bodrum Başkanı Sevil Ece Gümüş, bölgedeki altyapı yetersizliklerinden konut piyasasındaki sosyal risklere kadar Bodrum’un yeni kimliğini ve bu dönüşümün sürdürülebilirliği için atılması gereken adımları kapsamlı şekilde değerlendirdi. Muğla’nın gözde ilçesi Bodrum, son yıllarda yalnızca yazlık bir destinasyon değil, dört mevsim yaşanabilir bir yaşam merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. TÜGEM Bodrum Başkanı Sevil Ece Gümüş, bölgedeki gayrimenkul hareketliliğini ve nüfus artışını değerlendirdiği açıklamasında, bu dönüşümün rastlantısal değil, yapısal bir değişimin sonucu olduğunu vurguladı. Gümüş’e göre, pandemiyle başlayan yer değiştirme arzusu, 23 Nisan’daki İstanbul depremi gibi kritik olaylarla daha da hızlandı ve Bodrum’u adeta “alternatif bir metropol” hâline getirdi. “Deprem, kararları hızlandırdı; ama değişim zaten başlamıştı” Bodrum’a yönelen bu büyük ilginin sadece geçici bir refleks olmadığını belirten Gümüş, “Bu yaşanan talep artışı, uzun süredir şekillenen bir eğilimin hız kazanmış hali. 23 Nisan’daki İstanbul depremi büyük şehirlerde ‘acil’ bir farkındalık yarattı. Ancak Bodrum’a olan ilgi pandemiyle birlikte başlamıştı. Uzaktan çalışma alışkanlıkları, doğayla iç içe yaşama arzusu ve kalabalıklardan uzaklaşma isteği bu dönüşümün temel taşlarını oluşturuyor” dedi. Bodrum’un yeni kimliği: Dört mevsim yaşanabilir bir merkez Gümüş, artık insanların Bodrum’u yalnızca yaz tatili için değil, yıl boyunca yaşanacak bir hayat alanı olarak değerlendirdiğini belirtti: “Bodrum artık bir yazlık değil. Kalıcı yaşam arayanlar için güvenli, kaliteli ve sürdürülebilir bir seçenek. Deprem korkusu bu kararı hızlandırdı, ancak bu tamamen bir yön değişikliğine işaret ediyor. Bodrum, bir tercihten çok bir çözüm hâline geldi.” Altyapı baskı altında: Mevsimlik yapı, kalıcı nüfusa yetmiyor Bu hızlı dönüşümün Bodrum’un mevcut altyapısı üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunu vurgulayan Gümüş, kritik hizmet alanlarındaki yetersizliklere dikkat çekti: “Bodrum’un altyapısı hâlâ mevsimsel nüfusa göre planlanmış durumda. Özellikle su temini, kanalizasyon, ulaşım ve sağlık gibi temel hizmetlerdeki sıkıntılar artık yıl boyunca hissedilir hâle geldi. Belediyeler ve merkezi yönetim bu konuda önemli yatırımlar planlıyor. Ancak bu sürecin zaman alacağını ve sürdürülebilir planlamayla yürütülmesi gerektiğini unutmamak gerek.” Konutlar hızla artıyor, ama kalıcılık kriterleri eksik Konut üretiminin büyük bir ivme kazandığını söyleyen Gümüş, bu projelerin çoğunun hâlâ “tatil mantığıyla” inşa edildiğine dikkat çekti:“Yalıtım, enerji verimliliği, sosyal donatı alanları gibi kalıcı yaşam için kritik olan unsurlar hâlâ yeterince göz önüne alınmıyor. Artan talebe rağmen bazı projeler bu dönüşümün ruhunu yakalayamıyor. Müteahhitlerin ve yatırımcıların bu yeni profili doğru okuyarak, kalıcı yaşam standartlarına uygun konutlar üretmeleri şart.” Kira krizi: Yerel halk yaşam alanlarını kaybediyor TÜGEM Bodrum Başkanı, kiralık konut piyasasındaki hızlı yükselişin ciddi sosyal riskler barındırdığını vurguladı. Son iki yılda kira fiyatlarının yüzde 100’ün üzerinde arttığını belirten Gümüş, şöyle konuştu: “Artan göç ve yatırımcı ilgisi, kiralık konutlarda ciddi bir arz-talep dengesizliği yarattı. Özellikle öğretmenler, sağlık çalışanları, belediye personeli gibi kamu görevlileri için uygun fiyatlı konut bulmak artık çok zor. Yerel halk, kendi yaşadığı mahallede bile ev tutamaz hâle geldi. Bu durum görünmez bir sosyal ayrışmaya neden oluyor ve bölgede iş gücü kaybı riski oluşturuyor.” “Sosyal adalet için müdahale şart” Gümüş’e göre, Bodrum’un geleceği yalnızca gayrimenkul üretimiyle değil, aynı zamanda sosyal denge politikalarıyla şekillenmeli: “Sosyal konut projeleri, kamu destekli kira dengeleyici sistemler, hatta kira tavanı uygulamaları gibi mekanizmalar devreye alınmazsa Bodrum yalnızca belli bir gelir grubunun yaşayabildiği ‘elit bir ada’ya dönüşebilir. Bu, sosyal adaleti zedeler ve bölgenin ekonomik dengelerini bozar.” “Bodrum’un dönüşümü bir tesadüf değil, yapısal bir kırılma” Basın açıklamasının sonunda Sevil Ece Gümüş, Bodrum’daki değişimin yüzeysel değil, kalıcı ve yapısal olduğuna dikkat çekti: “Kırılgan zeminlerde güvenli yaşam arayışı, doğal güzelliklerle iç içe olma isteği ve yaşam kalitesine duyulan ihtiyaç bu tercihi uzun vadede kalıcı hâle getiriyor. Ancak bu dönüşümün sağlıklı ilerlemesi için koordineli planlama, altyapı yatırımları ve sosyal politikaların birlikte yürütülmesi gerekiyor. Bodrum, doğru yönetilirse yeni yerleşimcilerine yalnızca bir ev değil, gerçek bir yaşam sunabilir.”  




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —