10616,09%0,19
40,42% 0,09
47,56% 0,63
4457,05% 1,04
7068,94% 0,97
Zihnin derinliklerinde saklı kalmış sırların günlük yaşantımızı nasıl şekillendirdiğine dair örnekler veren hipnotist Korzay Koçak, hipnoz ve zihinsel maskeleme tekniklerinin kaygı, stres, öfke gibi duygularla baş etmede nasıl bir rol oynadığını MAG temmuz sayısında anlattı. “Fobiler genellikle bilinçaltına kazınmış şartlanmalardır. Zihin, bir zamanlar “tehlike” olarak kodladığı bir durumu, yıllar sonra dahi aynı yoğunlukta tetikleyebilir.” açıklamasında bulunan Korzay Koçak “Örneğin; çocuklukta yaşanmış bir köpek saldırısı, yetişkinlikte en uysal köpeği bile bilinçaltı için tehdit hâline getirebilir, çünkü beyin, hayatta kalma içgüdüsüyle “öğrenilmiş korku” kayıtlarını uzun süre muhafaza eder.” dedi. Klinik psikologlarla gerçekleştirilen seanslarda danışanların en sık başvurduğu konular arasında öz güven eksikliği, sınav ve performans kaygısı gibi konuların olduğunu aktaran Koçak “İkili ilişkilerde tekrarlayan kalıplar, kronik stres ve geçmişe takılı kalma gibi sorunlar yer alıyor. Hızlı sonuç alınabilen alanlar genellikle performansla bağlantılı konular oluyor. Örneğin; bir öğrenci sınav kaygısı yaşıyorsa, bilinçaltına doğrudan güven mesajları vererek kısa sürede bu döngüyü kırmak mümkün. Yine sahne korkusu ya da topluluk önünde konuşma gibi durumlar, hipnotik tekniklerle bir iki seansta dramatik şekilde iyileşebiliyor. Bunun nedeni, bu sorunların genellikle tek bir kök inançtan besleniyor olmasıdır.” diye konuştu. Zihinsel bloklar hakkında da konuşan Korzay Koçak “Bu en sık karşılaştığımız durumlardan biri. Zihinsel bloklar çoğu zaman kişinin çocuklukta edindiği “yanlış öğrenmelerin” bir uzantısıdır. Örneğin; küçükken “sessiz çocuklar daha çok sevilir” mesajını alan biri, yetişkinlikte fikrini savunmakta zorlanabilir. Zihin bu blokları “güvende kalma stratejisi” olarak kodlar; ancak, zamanla bu stratejiler kişi için sınırlayıcı hâle gelir. Farkında olmadan yapılan kendini sabote etme biçimlerine örnek olarak şunlar verilebilir: Hedefleri ertelerken bahaneler üretmek, ilişkilerde hep aynı hataları tekrarlamak ya da fırsatlar karşısında “Ben hazır değilim.” diyerek geri çekilmek. Bu farkındalık kazanıldığında, kişi adeta kendi zihninin haritasını yeniden çizer. Hipnotik çalışmalarda da bu bloklar tespit edilip, yerine yeni ve destekleyici inançlar yerleştirilir.” açıklamasında bulundu.