ARAFTA SORULAR: AK Parti Kadın Kolları Başkanı Tuğba Işık Ercan

24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'nün sorularını yanıtlayan AK Parti Kadın Kolları Başkanı Tuğba Işık Ercan, ‘’Çok sabırlı davrandık, bütün gençler olarak. O sırada (28 Şubat) bizi destekleyen erkekler de, kızlar da aynı şekilde davrandı. Hep beraber… Bunun yansıması İstanbul Üniversitesi'nde ve diğer bazı üniversitelerde çok daha fazlasıyla yaşandı. Ama biz hiçbir zaman devletin malını yakmadık, yıkmadık, dökmedik.’’dedi. ‘’Çok sabırlı davrandık, bütün gençler olarak. O sırada (28 Şubat) bizi destekleyen erkekler de, kızlar da aynı şekilde davrandı. Hep beraber… Bunun yansıması İstanbul Üniversitesi'nde ve diğer bazı üniversitelerde çok daha fazlasıyla yaşandı. Ama biz hiçbir zaman devletin malını yakmadık, yıkmadık, dökmedik.’’ ‘’Bu yasaklar diğer üniversitelere göre Boğaziçi Üniversitesi'ne  en son geldi. Ben Eğitim Fakültesi mezunuyum ve bu fakültede fazlasıyla yaşandı bu sorun. Örneğin bizi son sınıfta derslere başörtümüzü almadılar. Biz bir yandan şapkayla, bir yandan farklı formüller bularak okulumuzu bitirme gayretinde olduk. Rahmetli babam İmam Hatip idi. Bu konuda eğitimin çok önemli olduğunu, okullarımızı muhakkak bitirmemiz gerekliliğini ifade ettiler ve bu yönde teşvikleri oldu. Mümkün olduğunca nasıl bitirebilirizin derdine düştük. Son sınıfta zorluklar yaşayarak perukla, şapkayla bitirdik.  Başörtülü olan bizleri Boğaziçi Üniversitesi’nde mezuniyet törenine almadılar. Bu benim ruhumda bir yara bırakmıştır. Üniversiteyi bitirdikten sonra evlenip eşimle Amerika'ya gittik. Biraz da 28 Şubat'ın etkileriyle gittik tabii ki Amerika'ya. Aynı şekilde eşimde  dindar kimliğinden dolayı belirli sorunlar yaşıyordu kendi alanıyla ilgili. Eşim dedi ki; ‘Türkiye'ye döndüğümüzde ben alanımda o kadar iyi olayım ki ne benim dindar kimliğim ne senin başörtün hiçbir şekilde sorun olmasın.’ Bu zulüm de binlerce yıl sürecek diye düşündüğümüz için imkanı yok dedim ve bilgisayar bilimleri, bilişim teknolojilerine yöneldim. ki evden bilgisayar bilimleriyle bir şeyler yapabilirim diye düşünüyordum. Hep bir bedel ödedik biz bunların sonucunda. Orada Müslüman kardeşliğinin gerçek manasını öğrendim ben. Çok sabırlı davrandık, bütün gençler olarak. O sırada (28 Şubat) bizi destekleyen erkekler de, kızlar da aynı şekilde davrandı. Hep beraber… Bunun yansıması İstanbul Üniversitesi'nde ve diğer bazı üniversitelerde çok daha fazlasıyla yaşandı. Ama biz hiçbir zaman devletin malını yakmadık, yıkmadık, dökmedik. Onun için ben şu anda AK Parti'nin hem kadınlar için getirmiş olduklarına özellikle başörtülü kadınlar için getirmiş olduğu devrim niteliğindeki yeniliklere çok şey borçluyum.’’ ‘’Kadın hakları konusunda dünya çapında biz çok iyiyiz ama daha iyi olmamız gerekiyor. Çünkü şiddete sıfır tolerans diyoruz.’’ ‘’AK Parti kadın kolları dediğimiz zaman bile belirli bir kesim tarafından insanların aklında hemen daha sosyo-kültürel seviyesi düşük, farklı algısı olan insanlar beliriyor. Kültür seviyemizin ne kadar yüksek olduğunu bizi gören, inceleyen zaten bilir. Ben bu kültür serisinin yüksekliğini de diplomaya bağlamıyorum. Diploma demek her şey demek değil. Anadolu'muzun kadim kültürüne sahip o kadar kültürlü ablalarımız, kardeşlerimiz var ki bizim Anadolu temsilcilerimiz de, Anadolu'daki teşkilatlarımız da bazen bir cümle ediyorlar ve kaç tane kitaba bedel olabiliyor. Dolayısıyla sosyo-kültürel seviyesi bizim içimizde de farklı bir bakış açısına sahip grup var maalesef. Ama bizi gördükçe, tanıdıkça gerçekleri öğreniyorlar, görüyorlar. Batı dünyasında   bu önyargıya sahibi olan kişiler var maalesef. AK Parti'nin kadın hakları konusunda yaptıklarını anlattığım zaman hayretle karşıladılar. Örneğin en son NATO Genel Kurulu'nda bizim Human Peace and Security diye bir rapor kabul edildi. Burada sürdürülebilir güvenliğin, bunu da hemen açıklamak isterim, sürdürülebilir kadınlarla mümkün olduğunu bütün dünya çapında kabul edildi burada. KADES uygulamasından bahsettim. Uygulamaya bastığında zor durumda kalan kadınımız ona bastığında hemen en yakındaki emniyet mensuplarımız o kadınımızın yanına gidiyor ve neyse derdi çözüyorlar. Bunu anlattığımda inanamadılar. Gerçekten böyle bir uygulamayı yapabiliyor musunuz dediler. Ben dedim ki hatta farklı dillerde de var. Ülkemizdeki yabancılar da aynı şekilde kullanabiliyor dedim. İnanılmaz güzel bir uygulama. Ben bu anlamda İçişleri Bakanlığımızı da tebrik ediyorum. Son kampımızda Sayın Bakanımız bu konudaki sunumunu yaparken bizim arkadaşlarımızdan bir tanesi denemek için basmış Kades uygulamasını ve anında orada 3 dakika içerisinde emniyet mensupları geldi. Biz de şaşırdık. Güzel bir de ambiyans oldu, atmosfer oldu. Daha bunun gibi pek çok uygulama var kadın hakları ile ilgili. 6.284 sayılı kanun, kadınla karşı şiddet sıfır tolerans uygulanması. Kadın hakları konusunda dünya çapında biz çok iyiyiz ama daha iyi olmamız gerekiyor. Çünkü şiddete sıfır tolerans diyoruz. Dolayısıyla daha da güzel şeyler yapılacak inşallah.’’