9486,56%0,12
39,23% -0,12
44,80% -0,35
4241,53% 0,13
6833,74% 0,00
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Kurban Bayramı öncesi etkisi her geçen gün artan toplumsal bir yaraya parmak basarak aileleri uyardı, hükümeti tedbir almaya çağırdı. Bağımlılıktaki artışa dikkat çeken Babacan, "Bayrama keşke daha mutlu, daha ümitli bir şekilde girebilsek, adeta gençlerin ailelerin kurban edildiği bir Kurban Bayramı’na doğru yaklaşıyoruz" dedi. Ali Babacan, DEVA Partisi Genel Merkezi’nde Kurban Bayramı öncesi gazetecilerle bir sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Toplantının ana gündemi sanal kumar ve sanal bahisle mücadele olurken, Babacan konuya ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı. “Sanal kumar kendi izin verdiği ve bizzat tanıdığı firmalarla oynatılıyor” Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eleştirilerini sürdüren Babacan “Kendi izin verdiği ve bizzat tanıdığı firmalarla oynatılıyor. Tek tek tek tek bildiği firmalar yani o 6 tane sanal bahis lisansına sahibi olan firmada tek tek şahsen bildiği insanlar, bu bir tane lisans verdiği sanal kumar oynatan da şahsen bildiği tanıdığı insanlar. Burada büyük bir çelişki de var. Yani muhafazakarlık iddiasıyla yönetimde olan, dinimizin kutsallarını sürekli günlük siyasette ifade eden bir iktidarın döneminde bu sanal kumar bahisli sitelerinin bu kadar yayılması gerçekten büyük bir çelişki, büyük bir tezat. Hiçbir tutarlığı da yok açıkçası” dedi. “Gençlerin, ailelerin kurban edildiği bir Kurban Bayramı’na doğru yaklaşıyoruz” “Milletvekilimiz Elif Esen bir çalışma başlattı. Haziran ayının son haftasında bütün Türkiye'de bir farkındalık çalışması ve Yeni Yol Grubu olarak bu çalışmayı yapalım dedik. Bir sosyal projedir. Ve 22’sinde bir etkinlik ama arkasında da hafta boyunca devam edecek bir etkinlikle en azından şu uyuşturucu bağımlılığı ve bununla mücadele konusunda bir farkındalık oluşmak için bir çalışma yapalım istedik. O da bu önümüzdeki dönemde gündemimizde olacak. Gerçekten bayram geliyor ama yani bayrama böyle keşke daha mutlu, daha ümitli bir şekilde girebilsek, adeta gençlerin kurban edildiği bir Kurban Bayramı, ailelerin kurban edildiği bir Kurban Bayramına doğru yaklaşıyoruz.” “Alın teri, helal kazanç eskisi kadar değer bulamıyor” Milletin ekonomik kriz altında ezildiğini belirten Babacan, yüksek enflasyonun ahlaki yozlaşmayı da beraberinde getirdiğini kaydederek “Bu işsizlik, umutsuzluk, ev gençleri ve aynı zamanda Türkiye'de helalinden para kazanmanın çok zorlaşması, yani alın terinin, helal kazancın artık anılmaması, pek eskisi kadar değer bulmaması bu da son derece önemli. Şimdi yavaş yavaş sanal kumar, sanal bahis meselesine geleceğim. Bizim kültürümüzde ‘helal kazanç’ diye bir kavram var. Bunun değeri kalmadı maalesef bir ülkede. Yani kim fırsatını bulup şöyle ya da böyle para kazansa, ‘Ya bak görüyor musun işini biliyor’ ifadesi kullanıyor. ‘Bak işini biliyor.’ Şimdi ‘İşini biliyor’ ifadesi çok tehlikeli. Yani bu fırsat eşitliğinin olmaması, fırsat eşitliği ile değil de torpille, kayırmayla, bir şekilde belediyelere ya da hükûmete yakın olarak kolay para kazanmanın yaygınlaşması, fırsat eşitliği içerisinde helal kazanç mücadelesi veren vatandaşlarımızın da umudunu çok karartıyor” ifadelerine yer verdi. “Bir üniversite öğrencisinin hesabında 30 daire alacak para döner mi, devlet nerede?” Sanal kumar ve bahis çetelerinin parasız üniversite öğrencilerinin banka hesaplarını kullandığını kaydeden Babacan, “Geliyor birisi diyor ki ‘Ya kardeş gel diyor şuradan bir hesap aç’ diyor. ‘Bana şifresini ver sen gerisine karışma’ diyor. ‘Al ayda şu parayı’ diyor. Binlerce üniversite öğrencisini suça ortak ediyorlar. Ve bunlar göz göre göre oluyor. Ya bir tek üniversite öğrencisinin hesabında avukat arkadaşımdan aldığım bilgi, 100 milyon lira para döner mi? Şimdi bunu hiç mi denetleyen yok Allah aşkına? İlla yargıya mı gidecek bu iş? Bir üniversite öğrencisi bak değil mi? Üniversite öğrencisine devletin de bilgisi mi yok Allah aşkına. TC numarasına göre çıkart. TC numarasına göre bak. Bunlar bir uyarıp gel, ‘Arkadaşlar bak ne yapıyorsun, dikkat et’ de önce bir uyar. ‘Yapma bu işleri’ de. Devlet bunun için var, sosyal devlet bunun için var. 100 milyon lira para dönen bir üniversite öğrencisi hesabında ne yapıyor yani bugün. Anadolu orta halde bir daire 3 milyon, 4 milyon. Şimdi 30 tane daireyi alacak para bir üniversite öğrencisinin hesabında nasıl döner?” diye konuştu. “Öyle bir dönemdeyiz ki kumar firması parayı koyacak yer bulamıyor, banka satın alıyor; izni de BDDK veriyor” “Bakın, 14 Mart tarihinde bir operasyon yapıldı. Bu 14 Mart tarihinde yapılan operasyonda bu sanal bahis, sanal kumar çetesinin işi o kadar büyüttüğünü, adeta parayı koyacak yer bulamadığını ve bir banka satın aldığını öğrendik hep beraber. Banka satın almak çok ciddi bir iştir. Yani bankacılık yasasını ben çıkarttım biliyorsunuz. BDDK'nın kim banka sahibi olur, kim olmaz konusunda çok sıkı bir araştırma yapması gerekir. Hatta yabancı ortaklar konusunda mutlaka MİT'ten rapor istenir. Yani o ortaklar diğer ülkelerden de araştırılır ki ‘İtibarlı olsun, aman güvenilir olsun, aman küçücük bir risk varsa %3'lük, 5'lik bir risk burada bir kötü niyet olabilir’ diye onun bankacılık yapmasına izin verilmez. Bu işin ruhu budur yani. Fakat öyle bir dönemdeyiz ki sanal kumar, sanal bahisten para kazanan parayı koyacak yer bulamayana, bir banka satın alana BDDK izin vermiş durumda.” “Yasa dışı kumar ve bahisle mücadele yetmez yasal olanla da mücadele edilmelidir” “Sanal kumar, sanal bahis meselesi çok çok yaygınlaşmış durumda toplumda. Bunu hükûmet ‘Yasa dışı kumarla, yasa dışı bahisle mücadele ediyorum’ diye bir başlık altında sunuyor. Ama bunu oynayanlar açısından yasa dışıyla yasal olan arasında bir fark yok. Yani ikisi de aynı sosyal neticeyi oluşturuyor. İkisi de aynı sosyal şartların sonucu ve toplumda açtığı yaralar benzer yaralar; fark etmiyor oynayanlar açısından. Ona özellikle ben vurgu yapıyorum son aylarda. Yani hep mücadele yasa dışıyla mücadele. Ama bir de bunun yasal olanı var, devletin resmen izin verdiği var.” “Birkaç tanesinin şöyle başı yansın, birkaç tanesi afişe olsun inanın çok hızlı düzelir” “Bazen deniliyor ki, ‘Efendim toplumun ahlakı çok bozuldu, artık toplumun umurunda değil’. Değil yani öyle değil. Yani kuralı koyun, ısrarcı olun. ‘Bakın artık herkese adalet’ deyin. Teknede kumar mı? Kuralı koyun, uymayana kesin yaptırım ama kesin, gözünü açtırmayın yani. Olmaz. Denetlemenin de tepesine binin. ’Arkadaş böyle bir kural var. Denetleme de senin görevin. Niye ona izin veriyorsun orada?’ Birkaç tanesinin şöyle başı yansın, birkaç tanesi afişe olsun inanın çok hızlı düzelir.” “Devletlerin oynattığı piyango fakir vergisidir” “Ben Amerika'da öğrenciyken, orada da tabii milli piyango sistemi var Amerika'da. Her ülkede var bir milli, devlet onaylı piyango. Bir hocamız demişti ki ‘Bu devletlerin oynattığı piyango aslında bir fakir vergisidir’ demişti. Fakir vergisi. Niye? Çünkü oynayanların çoğunun sosyoekonomik durumu zayıf. Yani bunu bile bile, sosyoekonomik durumu zayıf olan insanlara devletler bunu uygulatıyor ve oradan da kazanıyor ve vergi alıyor. ‘Fakir vergisi’ demişti.” Sivas’taki milli piyangocuyla güldüren diyalog Sivas ziyaretinde bir Milli Piyango bayiine de uğradığını anlatan Babacan “Geçen Sivas'ta bir milli piyango bayiine uğradık. ‘Nasılsınız, işler nasıl’ falan filan. Esnafta tek milli piyango satılırdı. Şimdi baktım, bir sürü, bir sürü, bir şeyler bir şeyler bir şeyler… Geldim, ‘Bunlar ne böyle, bu kadar çeşitlenmiş’ dedim. ‘Valla, Sayın Başkanım sen bunların hiçbirinden anlamazsın’ dedi. ‘Ben seni tanıyorum, bunların hiçbirinden anlamazsın’ dedi. ‘Ama bunlar yeni çıkan icatlar’ dedi. ‘Bir de bunun telefonla oynatılanları var.’ ‘Ya sormayın. Çok zararlı telefonla oynatılanlar’ dedi. ‘Çünkü çocuklar, gençler onlarla çok oynuyorlar’ dedi. ‘Halbuki biz burada bakıyoruz, bir bayiyiz, denetim altındayız. Ve olur da hani bir 18 yaşının altında birisi falan gelip de şey yapacak olursa da biz buna izin vermiyoruz mesela. Sorumluluğumuz da farkındayız. Ama bu sanal ortamda bir çıktı, bir yaygınlaştı bu iş tamamen kontrolsüz şu anda. Tamamen kontrolsüz’ dedi. Hatta bizim arkadaşlar sohbetin de kaydını almış ‘Aman dedim ya o milli piyango bayiinin başını yakmayalım hiç onu dedim. Sakın bir yerlere şey yapmayalım, adamcağıza eziyet ederler şimdi. İptal ederler falan, ekmeğine mani olmayalım’ dedim” dedi. “Her kötülüğün başı koltuk bağımlılığı” Ali Babacan, sanal kumar ve bahis gibi bilhassa gençleri etkileyen bağımlılıklara değindiği toplantıda, “Ben 13 yıl bakanlık yaptım. 13 yıl boyunca benim dolaplarım boş oldu biliyor musunuz? Sadece masanın üzeri, bir de asılı bir ceket. Yani yarım saat içerisinde odamı toplayıp gitmeye hazır bir şekilde çalıştım. ‘Bu bir emanet’ diye çalıştım. Emanet, geçici bir şey. Şimdi öyle, koltuk falan, öyle çalışmaya başladığınızda zaten mümkün değil. O zaman düşman da çoğalır, kaldırmaya çalışan da çoğalır. O da bir bağımlılık. Emanet hissi kalkıyor bir süre sonra. İnsanlar hep benim demeye başlıyorlar. ‘Benim’ deyince de çok zor yani. Ondan sonra uğraş dur, olan devlete oluyor. O yüzden her kötülüğün başı koltuk bağımlılığı” dedi.