9418,52%-0,32
39,73% 0,36
46,36% 0,79
4254,31% 0,58
6806,49% 0,22
Anahtar Parti Lideri Yavuz Ağıralioğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı partisinin genel merkezinde ağırladı. İkili yaptığı basın açıklamasında memleket meselelerini istişare ettiklerini aktardı. Ağıralioğlu, “Şu anda birleşik, bütünleşik, cephe, masa falan gibi bir gündemimiz, yok. Biz milletle güçlü yarınlar için neler yapılabilir, biz milletin A Planı olacağız, memlekette yarınlarımızı nasıl inşa edeceğiz diye bir şuur hattındayız” dedi. Ağıralioğlu, Meclis’teki komisyon görüşmelerine ilişkin de, “Komisyon konuşuluyor, güzel diyorlar. Terörsüz Türkiye ifade ediliyor, güzel diyorlar. Yani sanki memlekette terörden medet uman varmış gibi, bölücüler hariç. Sanki bu memlekette terör devam etsin diyen varmış gibi. Bir de böyle kaygılarımıza münasebetsiz itirazlar da bulunuyorlar. Mesela terörsüz Türkiye'yi daha DEM'e söylettiremediler. Yani DEM henüz terörsüz Türkiye demedi. Komisyon, mecliste konuşulmaması iyidir, konuşulsun. Bir şeyin kapalı kapılar ardında kalmasındansa, milletin vekillerinin huzurunda konuşulması iyidir. Konuşabildiklerimizden değil, konuşamadıklarımızdan zarar gelir” değerlendirmesinde bulundu. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu’nu partisinin genel merkezinde ziyaret etti. Babacan’a Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Sadullah Ergin, Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen, Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili İrfan Karatutlu, Genel Başkan Yardımcısı ve Parti İçi Eğitim Başkanı Ahmet Burçin Yereli eşlik etti. Anahtar Parti heyetinde ise Ar-Ge ve Parti İçi Eğitim Okulu’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Özcan Güngör, Çevre, Şehircilik, Afet ve su Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Emine Küçükali, Kültür ve Turizm Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hakan Tanrıöver ile Türk Dünyası ve Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sedat Yalçın yer aldı. Basına kapalı olarak gerçekleşen görüşme yaklaşık 1 saat 20 dakika sürdü. Görüşme sonrası iki lider ortak basın toplantısı düzenledi. Anahtar Parti Lideri Yavuz Ağıralioğlu, konuşmasında özetle şunları söyledi: MEVZUMUZ SEÇİM KAZANMAK DEĞİL, MEMLEKETİN GELECEĞİNİ KAZANMAK “Önümüzde kudretli bir iktidarın 23 yıllık deneyimi var. Dolayısıyla biz memleketin yarınlar için daha iyisinin mümkün olduğunu iddia eden yeni nesil namzet partileriz. Yani biz bir siyasi münakaşaya falan kurulmadık. Bu ittifak süreçleri, bu 50 artı 1 matematiğinin Türk siyasetinde sebep olduğu bir maliyet var. Onu da biliyoruz, muhasebede ettik. Mevzumuz seçim kazanmak değil, memleketin geleceğini kazanmak. Mevzumuz seçim galibiyeti değil, ülkemizin geleceğini
inşa etmek, kurtarmak. Mevzumuz iktidara karşı galip olmak değil, mevzumuz Türk milletine güçlü yarınlar hediye edebilmek, çocuklarımıza bulduğumuzdan daha iyi bir vatan teslim edebilmek. Dolayısıyla biz siyasetin geçmiş dönem hatalarını gelecekte çocuklarımıza daha iyi bir vatan verebilmek imkânı için muhasebe alanı gibi görüyoruz. Dolayısıyla şu anda iktidara karşı bir cepheleşme hissiyatı taşımıyoruz. Memleketi tek cephe yapma hissiyatı taşıyoruz. Akıl cephesi, ahlak cephesi, şuur cephesi, üretim cephesi, rekabet cephesi, verimlilik cephesi, Türkiye'yi dünyayla rekabette kudretli bir yere taşıyabilecek cephe. 85 milyonu bir cephe yapabileceğimiz bir şuur hattında Türkiye için daha güçlü yarınların mümkün olabileceğini konuşuyoruz. BİRLEŞİK, BÜTÜNLEŞİK GİBİ BİR GÜNDEMİMİZ YOK Bu 50 artı 1, seçim galibiyeti, ittifaklar falan bunlar daha sonraki işler. Önce memleketin bir Z raporunu, önce memlekette bir hasar tespiti, önce memlekette büyük potansiyelimizin ortaya çıkabilmesi için nelerin yapılması gerektiğine dair Türkiye muhasebemiz konuşulması gerekiyor. O yüzden şu anda muhalefet, birleşik, bütünleşik, ayrı, cephe, masa falan gibi bir gündemimiz, bizim gündemimiz yok. Biz milletle güçlü yarınlar için neler yapılabilir, biz milletin A Planı olacağız, memlekette yarınlarımızı nasıl inşa edeceğiz diye bir şuur hattındayız. Şu anda Anahtar Parti'nin politik gündeminde bütünleşik, birleşik, ayrı falan böyle bir gündem yok. EN MÜHİM MESELE; SORUNLARI DOĞRU KONUŞAMAMAK Türkiye'nin en mühim meselelerinden bir tanesinin şu olduğunu düşünüyoruz biz, meselelerini doğru konuşamamak. Yani sorunlarını doğru konuşamamak. Sorunlarını doğru muhataplarla konuşamamak. Sorunlarını çözüm için değil de, İktidarda kalmak yahut iktidar olmak şehvetine kurban etmeden konuşamamak. Dolayısıyla Türkiye'ye meselelerini doğru konuşabilmek imkanını hediye edebilirsek Türkiye'nin büyük potansiyeli ortaya çıkar. Ülkenin yetişmiş evlatları vardır, çözümsüz hiçbir derdi yoktur. Bütün dertlerine derman olacak evladı da vardır, iradesi de vardır. Buna imkân verebilecek olan bir siyasal alan inşa etmeye çalışıyoruz. Bunun tekabül edeceği şey millet sinesinde ittifak olmayabilir. CHP GELİR DİYENLERLE AK PARTİ KALIR DİYENLER ARASINDA SEÇMEN SIKIŞTIRILIYOR! İktidar kalmak için memleket sorunlarını çözmek yerine, Cumhuriyet Halk Partisi geliyor korkusu vermeyi tercih ediyor. Ana Muhalefet de pratik olarak bunun karşısında şuraya düşmeye başladı. Bizim arkamızda hizalanmazsanız iktidar kalır, korkusunu yönetmeye çalışıyor. Yani ‘CHP gelir ha’ diyenlerle, ‘AK Parti kalır ha’ diyenler arasına seçmen sıkıştırılmak isteniyor. Dolayısıyla biz memleketin yetişmiş evlatları var, hiçbir şeyde olmaz ha falan diyen taraftayız. Memleket var, millet var, birikimimiz var, potansiyelimiz var, yapılacak işlerimiz var, yürünecek yollarımız var. Süleyman Demirel'i rahmetle analım. Kasaptaki ete soğan doğramış olmayalım. Daha çok sular akacak bu köprülerin altında. Şimdi ülkenin büyük potansiyelini konuşmalıyız, sorunlarını konuşmalıyız, yarınlarını konuşmayız. Bizim durduğumuz yer burası. TERÖRSÜZ TÜRKİYE’Yİ DAHA DEM’E SÖYLETTİREMEDİLER!
Süreci hala izliyorum. Daha önce tecrübe edilmiş ve bedeli millete ödetilmiş hatalar adına kaygılanma hakkımızı kullandık. Devletimiz için kaygılarımızı, milletimiz için kaygılarımızı, hükümetin siyasi olarak bir şeye niyetlenip, hedef koyup ulaşamamasından kaynaklanan, beceriksizlikten kaynaklanan kaygılarımızı, hassasiyetle ifade ettik. Şeffaflık talebimiz vardı. Bunların hepsi oluyor. Komisyon konuşuluyor, güzel diyorlar. Terörsüz Türkiye ifade ediliyor, güzel diyorlar. Yani sanki memlekette terörden medet uman varmış gibi. Yani bölücüler hariç. Sanki bu memlekette terör devam etsin diyen varmış gibi. Bir de böyle kaygılarımıza münasebetsiz itirazlar da bulunuyorlar. Mesela henüz süreci bilmiyoruz. Henüz sürecin doğru yönetilmediğini düşünüyoruz. Mesela terörsüz Türkiye'yi daha DEM'e söylettiremediler. Yani DEM henüz terörsüz Türkiye demedi. Çünkü terörsüz Türkiye şu demek, biz terör, onlar terör demiyorlar bizim terör dediğimize. Onlara bir dedirtin bakalım ne diyorsunuz. Kimsenin evladı yitip gitmesin, hayallerini kaybetmesin. MECLİS’TEKİ KOMİSYON GÖRÜŞMELERİ Komisyon, mecliste konuşulmaması iyidir, konuşulsun. Bir şeyin kapalı kapılar ardında kalmasındansa, milletin vekillerinin huzurunda konuşulması iyidir. Bilinmemesindense bilinmesi iyidir. Detaylarının konuşulması, tartışılması, hiç konuşulmaması, tartışılmamasından iyidir. Konuşabildiklerimizden değil, konuşamadıklarımızdan zarar gelir. YETKİ BOŞA DÜŞTÜ Milletin gözünün önünde hesap verilebilirlikle buluşması lazım. Bunu yapmaya yetkisi yok hükümetin. Ben bir meşruiyet tartışması açılsın istiyorum bu konuda. Çünkü geçen seçimi bu dediklerinin tam tersini diyerek kazandılar. Yani altılı masa DEM’leniyor, kandilin gölgesi cumhurbaşkanlığına düşüyor, bunlar seçimi kazanmak için efendim kandille irtibat kuruyorlar falan gibi bir paradigma, siyasi iletişim paradigması geçen seçimin kazanılmasının sebebidir. Geçen seçim milletinizden vekaleti, ‘PKK'nın canını okuyacağız, bu DEM bölücülüğe imkân vermeyeceğiz, bu memlekette anayasayı koruyacağız…’Bu dediklerinin tersiyle seçimi kazandınız. Millet size geçen seçim fakirliğe razı olup sırf bu hassasiyetin yüzünden birazcık daha fazla oy verdi, bunu yapın diye. Şimdi siz geçen seçimi kazandığınız gerekçelerin tam tersiyle iktidarda kalamazsınız. Bunu yapmak istiyorsanız milletinizi soracaksınız, diyeceksiniz ki; ‘Efendim, evlatlarınızı vuranlara sorduk. Evlatları vurulanlar olarak size de soruyoruz.’ Milletinize soracaksınız. O yüzden bunun bir yetkiye ihtiyacı var. Ben hükümetin seçilmiş olmaktan kaynaklanan meşruiyet anlamında yetkisinin boşa düştüğünü düşünüyorum. Bu yetki boşa düştü, bunu yapmaya yetkisi yoktur bu hükümetin” DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise, hayırlı olsun ziyaretinde bulunduklarını belirterek, heyetlerle beraber güzel bir sohbet gerçekleştirdiklerine dikkat çekti. Görüşme sonrası, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve heyetine çıkışa kadar eşlik etti.