10619%1,26
40,59% 0,01
46,63% 0,67
4308,40% 0,82
6924,72% 0,00
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda gerçekleşen 8’inci Dönem Toplu İş Sözleşmeleri kapsamında yapılan görüşmede, milyonlarca kamu çalışanı ve emeklinin uzun süredir çözüm beklediği talepler masaya taşındı. Toplu sözleşme masasında çözüm bekleyen konuların başında, kamunun en sessiz kitlesi olarak bilinen Yardımcı Hizmetler Sınıfı geliyor. Görev tanımı olmadan kurumun her alanında hizmet veren yaklaşık 100 bin personel, yıllardır kadro değişikliği taleplerinin hayata geçirilmesini bekliyor. Özlem Akarken, “Bu mağduriyet artık ertelenemez. Yardımcı Hizmetler Sınıfında çalışan arkadaşlarımızın eğitim durumlarına uygun şekilde sınıf değişikliği yapılmalı, hakkaniyet sağlanmalıdır” dedi. “Eğitime saygı ve adil ücretlendirme istiyoruz” Kamuda lisans, yüksek lisans ve doktora yaparak kendini geliştiren binlerce çalışanın, yıllardır “eğitime saygı” ilkesi doğrultusunda bir ücret politikasına kavuşamadığını dile getiren Akarken, “Emek veren, okuyan, kendini geliştiren kamu çalışanları için adil ücretlendirme şart. Bu, hem motivasyonu hem de kamudaki hizmet kalitesini artırır” değerlendirmesinde bulundu. “Vergi dilimi %10’da sabitlenmeli” Sahimsen’in gündeminde en kritik başlıklardan biri de kamu çalışanlarının gelirlerinin yıl içinde hızla düşmesine neden olan vergi dilimi sorunu oldu. Akarken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıkladığı bazı meslek gruplarına ait yıllık brüt gelir rakamlarına dikkat çekerek şunları söyledi: “Kamu çalışanlarının maaşları, yılın başında %15’lik vergi dilimiyle başlıyor, yıl ilerledikçe %20, %27 ve hatta %35’e kadar yükseliyor. Zaten düşük olan maaşlarımız, yıl içinde adeta eriyor. Çok büyük bir talep değil; sadece vergide adalet istiyoruz. Vergi dilimi kalıcı olarak %10’da sabitlenmeli.” Sağlık çalışanları da masada unutulmamalı Ağız ve diş sağlığı merkezlerinde ve hastanelerde görev yapan sağlık emekçilerinin yaşadığı sorunlara da dikkat çeken Akarken, “Randevular dolu, muayene süreleri çok kısa, malzeme eksikleri bitmiyor ve en önemlisi emeklerinin karşılığı olan teşvik ödemeleri yapılmıyor. Ayrıca üniversite stajyerlerinin SGK’ya bildirilmemesi, iş sağlığı ve güvenliği açısından ciddi bir eksiklik. Geçmişi de kapsayacak şekilde bu mağduriyetlerin giderilmesini bekliyoruz” dedi. Göz Ardı Edilmemeli! Sağlık çalışanlarının yanı sıra, hemşire, teknisyen, tekniker, Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni (VHKİ), Genel İdare Hizmetleri (GİH) ve Yardımcı Hizmetler Sınıfı (YHS) çalışanlarının da görev tanımlarının güncellenmesi gerektiğini belirten Akarken, özellikle laboratuvar hizmeti verip artırımlı nöbet ücreti alamayan Kan Merkezleri ve Patoloji birimlerinde çalışanların acil servislere destek verdiğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi. “24 saat kesintisiz hizmet veren kurumlarda görev yapan tüm emekçiler ve emekliler unutulmamalıdır. Ayrıca tüm sağlık kurumlarına 24 saat hizmet veren kreşlerin olması gerekmektedir. Seyyanen zamları kabul etmiyoruz. Bizler, emekliliğe yansıyan tek kalem maaş talebimizi defalarca dile getirdik” ifadelerini kullandı. “Bu toplu sözleşme kayıp değil, kazanım dönemi olmalı” Kamu çalışanları ve emeklilerinin artık sabrı kalmadığını belirten Sahimsen Genel Başkanı Özlem Akarken, “Bu dönem toplu sözleşme, sadece vaatlerin konuşulduğu değil, kamu çalışanlarının hayatına dokunan, somut kazanımların elde edildiği bir dönem olmalı. Masadaki tüm yetkililerden bunu talep ediyoruz. Çünkü milyonlarca kamu çalışanı ve aileleri artık söz değil, çözüm bekliyor.” dedi.
