Köşe Yazıları Haber Girişi : 22 Mart 2022 13:48

furkan vakfı kapatılsın

furkan vakfı kapatılsın

Bu Ülke cemaatlerden bıktı

Bu Ülke cemaatlerden bıktı

 “Tekke, Zaviye, Türbelerin Kapatılması” o coğrafyada yaşadıklarını bu ülke insanına yaşatmama arzusundan ibarettir.

Atatürk, tarihten çıkardığı derslerle, modern çağın koşullarını dikkate alarak kurdu. Laik Cumhuriyeti şekillendiren o devrimlerden birisi, belki de en önemlisi Tekke, Zaviye ve Türbelerin kapatılmasıydı. Gerisini Sinan Meydan’dan aktarayım; Hz. Muhammet'ten sonra İslam dünyasında aynı anda farklı halifeler ve farklı İslam yorumları ortaya çıktı. Zamanla mezhepler ve tarikatlar doğdu. Tekke ve zaviyeler, önceleri “kaba softalığa” karşı bir tür sığınma, sohbet, düşünme yeriydi. Müslüman Türklerin kurduğu tasavvuf tarikatları Orta Asya'dan Anadolu'ya “hoşgörülü” bir İslam anlayışının yayılmasında etkili oldular. Osmanlı, tarikatları kontrol etmek istedi, resmi dinsel söylemin dışına çıkan ve halkın desteğini alan tarikat şeyhleri ya sürgüne gönderildi ya idam edildi. Osmanlı'da tarikatlar da devleti kontrol etmek istedi.

Bu bağlamda kıyasıya bir Bektaşi ve Mevlevi rekabeti yaşandı. 17. yüzyıldan itibaren Osmanlı padişahları Konya Mevlevi Çelebi'sinden kılıç kuşanmaya başladılar. Daha sonra Bektaşiler, Yeniçeriler üzerinden devleti kontrol etmek istediler. II. Mahmut, Bektaşiliği ezmek için Sünni ulema ve Nakşibendi, Kadiri, Halveti, Mevlevi, Sadi gibi öteki tarikatların desteği ile 1826'da Yeniçeri Ocağı'nı kaldırdı. Bektaşi tekkeleri, Sünni tarikatlara verildi. Bazı Bektaşi tekkeleri yıktırıldı. Bazıları “kışla” yapıldı. Yeniçeri Ocağı, Sünni tarikatların desteğiyle kaldırıldığından hükümet aşırı taassup yolunu tuttu. Sağlam dindarlığın yerini riyakâr taassup aldı. Meydan mutaassıplara kaldı. Her kurum gibi zamanla tekke ve zaviyeler de çürüdü; düzensiz, disiplinsiz, bağnazlık yuvaları haline geldi. Osmanlı, 1812'de tekke vakıflarını denetim altına aldı. 1826'da Bektaşiliğe darbe vurdu. 1866'da da tekke ve zaviyeleri kontrol etmek için Şeyhülislamlığa bağlı “Meclis-i Meşayıh”ı kurdu. Tekke ve zaviyelerdeki şeyhleri, dervişleri bu kurum atamaya başladı. II. Abdülhamit, İslamcılık politikası çerçevesinde tarikatlardan yararlanmak istedi. Abdülhamit döneminde tarikatlar korundu, tekke ve zaviyeler çoğaldı. Hatta dışarıdan ithal tarikatlar getirildi. 1918'de yürürlüğe giren bir tüzükle şeyh ve dervişlerin bozuk davranışları düzeltilmek istendi. 19. yüzyılda Kuşadalı'nın “kapatılmalıdır” dediği tekkeleri, 20. yüzyılın başında Atatürk kapatacaktı. 3 Mart 1924'te Şeriye ve Efkaf Vekâleti'ni kaldıran 429 Sayılı Kanun'un 5. maddesi ile tekke ve zaviyeler Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlandı. 1925 başlarında patlak veren Şeyh Sait İsyanı tekke ve zaviyelerin kapanma sürecini hızlandırdı. İsyan devam ederken Takrir-i Sükûn Kanunu çıkarılıp İstiklal Mahkemeleri kuruldu. 25 Şubat 1925'te Hıyaneti Vataniye Kanunu'nun 1. maddesine “dini siyasete alet edenlerin vatan haini sayılacakları” hükmü eklendi. Şeyh Sait İsyanı sonrasındaki yargılamalarda, tekkelerin çağdaş Cumhuriyet için büyük tehdit oldukları anlaşıldı.

Şeyh Sait İsyanı sonrasında Doğu İstiklal Mahkemesi, “tekke ve zaviyelerin birer kötülük ve fesat ocağı oldukları” gerekçesiyle “yargı bölgesindeki tüm tekkelerin ve zaviyelerin kapatılmasına” karar verdi. Ankara İstiklal Mahkemesi de hükümete, tekke ve zaviyelerin ülke genelinde kapatılmasını önerdi. Tekke, Zaviye ve Türbelerin Kapatılma Biçimi Cumhuriyet'in Tarihe, Kültüre ve İnsana Saygısı 30 Kasım 1925’te 677 Sayılı “Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Kapatılmasına ve Türbedarlıklarla Bir Takım Unvanların Yasaklanmasına İlişkin” kanun çıkarıldı. Bu kanun, 13 Aralık 1925'te yürürlüğe girdi. 15 Temmuz nedir? FETÖ Terör örgütü nedir? Bu sorulara aslında aradan geçen yedi yıl içinde yaşanan gelişmeler, ortaya çıkan gerçeklikler en güzel cevabı veriyor. Ancak hatırlatmada fayda var. 15 Temmuz sadece bir darbe girişimi değildi. Bir ulusu devleti ile birlikte tarih sahnesinden silme girişimiydi. Bunu çok derinden ve anlamlı bir şekilde okumak gerekiyor. Bu bilinçlenmeyi sağlayabilmemiz, toplumumuzun milletimizin gelecekte daha sağlam adımlarla yürüyebilmesi için çok önem taşıyor.FETÖ sadece darbe girişimi yapmakla kalmadı. Bu ülkenin bir neslini yok etti, bir gençliğini yok etti. Sadece baktığımız zaman devletimizde çalışan kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan 120 binin üzerinde insanın bu kirli emellere sahip örgütün içinde bulunmak, ona bulaşmak suretiyle kamu görevinden ihraç edilmesine sebep oldu. Bu konuda hiçbir mağduriyet yoktur. Mağduriyeti yaşatan FETÖ’nün ta kendisidir. Ancak bununla da sınırlı değil. Toplumumuzda ayrılık oluşturdu, ötekileştirerek parçaladı. En büyük ızdırabı verdi. Yıllarca derinden derinden bu toplumda bir hastalık olarak sinsi bir hücre yapılanması içinde yıllarca gelişti ve en son darbeyi 15 Temmuz akşamı hepimize, devletimize yöneltti  milletimizin üstün ferasetiyle ve cesaretiyle bertaraf olarak, tarihin karanlık sayfalarına gömülüp gittiler.daha uslanmadıkmı bıktık,yıldık yeter artık şeyhler,müridler,cemaatler,vakıflar hayırdır,bu ülkeyi ne sandınız bu toplumu ne sandınız aklımızla dalgamı geçiyorsunuz,yok efendim fetö,metö,furkanvakfı ee daha kaldımı ne yapacaksınız başaramadınız başaramayacaksınız bu ülke yalnız değil bu ülke düşkün değil bu ülke güçlü feodal ve üniter yapısıyla ayaktadır yazımda belirtiğim gibi iç işleri bakanlığı cumhur başkanlığı yargı devreye girsin bu tür yapılanmalara son verilmeli cezalandırılmalı ağır yaptırmlar uygulanmalı hadleri bildirilmeli bu hadsizliğe bir son verilmeli diyor kalınsağlıcakal kıymetli okurlar. Uğurakyol/erzurumpolitik.com

Hoca görünümlü Ajan Alparslan Kuytul'u daha yakından tanıyalım! PKK’yı savundu, Darbe tehdidinde bulundu, 15 Temmuz’da Darbeye "hayırlı olsun" dedi ve FETÖ’cülere selam verin dedi.

yandaşlık konusu; ihale almadan, işe adam sokmadan, ev/arsa cukkalamadan tarikatçılığa kadar gelmiş durumda.
dünya'nın en güzel ülkesindeki düzene, gündeme bak ...
inşallah topunuzun yok olduğu günleri görür bu ülke, bu millet.
inancınızı allah'a gösterin, insana insan lazım. insan!

"Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler... memleketi olamaz." "En gerçek tarikat medeniyet tarikatıdır" diyen Atatürk'e inat Atatürk Cumhuriyeti'ni tarikatlar, cemaatlar Cumhuriyetine çevirdiniz.Akıl çağında -Fetö bataklığına rağmen-hala cemaat güzellemesi yapıyorsunuz.

Buda yetmezmiş gibi şimdi birde fitne ,fetö iş birlikçisi ajanlık yapan Furkan vakfı çıktı kapatılsın yargılansın en apır ceza uygulansın bu bir ders olsun.

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.