Köşe Yazıları Haber Girişi : 16 Şubat 2023 15:10

ERZURUM DEPREME HAZIR MI?

Türkiye'de 10 kentte aynı anda depremin meydana gelmesi büyük bir can kaybı ve yıkıma sebep olurken; dünyanın da dikkatinin depreme ve Türkiye’ye çevrilmesine neden oldu. Bugüne kadar dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan büyük depremlerde 1 milyon 548 bin 450 kişi hayatını kaybetmiştir.

Türkiye’deki depremlere genel olarak baktığımızda dünyadaki depremlerin 5/1 birinin meydana geldiği en etkin deprem kuşaklarından biri olan Akdeniz-Alp-Himalaya deprem kuşağında yer almaktadır. Topraklarının % 93’ü deprem bölgeleri içinde yer almakta olup, nüfusunun % 98’i deprem tehdidi altında yaşamaktadır. (1) Türkiye'de gerçekleşen depremlerin çoğu Kuzey Anadolu Fay Kuşağı'nda ve Doğu Anadolu Fay Kırığında gerçekleşmiştir.

Türkiye’de 1900-2012 yılları arasında 225 büyük deprem meydana gelmiş, resmi verilere göre bu depremlerde 86 bin 644 insan hayatını kaybetmiş, 566 bin yıkık ve ağır hasarlı konut tespit edilmiştir. 20’inci yüzyılda dünyada gerçekleşen 31 büyük deprem arasında Türkiye’den Gölcük ve Erzincan depremleri yer almıştır. (1- Türkiye’de Deprem Gerçeği ve TMMOB Makine Mühendisleri Odası’nın Önerileri, Oda Raporu,)

Türkiye'nin şu an en can alıcı gündemi ve ilk sorunu deprem meselesi oldu. Eskiden beri Türkiye’nin deprem kuşağı bölgesinde yer alan bir bölge olduğunun bilinci vardı. Bu çapta can alıcı bir depremin meydana gelmiş olması büyük bir nüfusu etkilemesi depremle ilgili ciddi önlemler almayı zorunlu hale getirmiştir.

Türkiye'nın birinci derecede deprem kuşağında yer alması ve deprem uzmanlarının bütün uyarılara rağmen siyasilerin gerekli önlemleri almaması bugün bu kadar büyük can kayıpları vermemizin başlıca nedenidir.

Türkiye'de durum bu iken Erzurum'da durum nedir bir bakmak lazım. Deprem kuşağı üzerinde yer alan Erzurum’da 995-1924 yılları arasında, bölgeyi etkileyen farklı şiddetlerdeki deprem sayısı 50’yi geçmektedir. (Burhan C. Işık, “Depremler ve Türkiye” (http://www.hkmo.org.tr)

Erzurum ve yöresinde 1924 yılında meydana gelen depremler incelendiğinde, üç ayrı depremin meydana geldiği bu depremlerin ilki 13 Mayıs 1924 tarihinde Horasan ve çevresinde meydana gelmiştir. Depremde can kaybı yaşanmış bu yaralar sarılmaya çalışılırken ikinci deprem 6 Eylül 1924 tarihinde meydana gelmiştir. Aynı yıl içinde üçüncü ve en etkili depremi 13 Eylül 1924 tarihinde Pasinler kazası, Horasan ve Aras nahiyeleri ve çevresinde meydana gelmiştir. Deprem Erzurum merkez, Pasinler, Narman, Hınıs, Tortum, Sarıkamış ve Ardahan çevrelerini etkilemiştir. Depremde en çok hasar Pasinler ve çevre köylerinde meydana gelmiş, yerleşim merkezlerinin dışında demiryolu da hasara uğramıştır. Bu depremlerin şiddeti 6.8 veya 6.9 olarak ölçülmüştür. (İbrahim Ethem Atnur, Reis-i Cumhur’un Doğu İncelemeleri (1924 Erzurum Depremi), I. Baskı, Ebabil Yayıncılık, Ankara, 2006, ss.27-33.)

Erzurum "Doğu Anadolu Kırığı" denen bir deprem hattı bölgesi kuşağı üzerinde yer aldığını olası bir depremin yakın olduğunu deprem uzmanları belirtiyorlar. Erzurum'un 1.2.ve 3.derece olarak bildiğimiz deprem risk bölgesi kuşağında yer almaktadır.

Yaşadığımız bu son depremle birlikte çok can, mal kaybı verdik. Ülke olarak bu her anlamda depreme hazır bir ülke olmadığımızı acı sonuçlarıyla ne yazı ki görüyoruz. Korkuya kapılmadan soğukkanlılıkla hazırlık içinde olmalıyız.

Erzurum deprem bölgelerine bakacak olursak;

 "Ankara Deprem Araştırma Dairesi Başkanlığınca" hazırlanan rapor ve haritalara göre Erzurum ili deprem haritası olarak Erzurum kendi içerisinde "Deprem Riskine Göre" 3 bölge ve gruba ayrılıyor.

Erzurum'u incelediğimizde büyük bir kısmının ikinci derece deprem bölgesi kuşağında yer aldığını görüyoruz.1. Derece deprem bölgesinde ikametleri olanların her daim deprem riski altında olduğunu söylemeliyiz. Bu bölgeleri Erzurum il ve ilçelerinin içinde bulundukları deprem kuşakları aktif fay hatlarını haritalarda 1. Derece Turuncu 2.derece pembe 3.derece sarı renkle gösterilen risk bölgeleri olarak kategorize etmektedir.

1.Derece Deprem Riski Olan Erzurum İlçeleri;

Ankara Deprem Araştırma Dairesi Başkanlığınca hazırlanan rapora göre deprem bölgeleri ve bu bölge içerisinde kısmen veya tamamen yer alan;

1. Hınıs

2. Karaçoban

3. Tekman

4. Çat

5. Aşkale

2.Derece Deprem Riski Olan Erzurum İlçeleri;

1. Yakutiye

2. Palandöken

3. Aziziye

4. Karayazı

5. Pasinler

6. Horasan

7. Narman

8. Tortum

9. Uzundere

10. Olur

11. Oltu

12. Şenkaya

13. Köprüköy

3.Derece Deprem Riski Olan Erzurum İlçeleri ise;

1. İspir

2. Pazaryolu

 Türkiye geneline baktığımızda turuncu renkle gösterilen 1. Derecede risk kuşağında yer alıyor. Çok eski yapıların çoğunlukta olduğu ve acilen kentsel dönüşüme ihtiyaç duyulan bölgelerdir. Bu bölgelere yönelik acil çalışmalar hızlandırılmalıdır.

Erzurum kentsel dönüşüme giren bir kent olmasına rağmen yirmi yılla yakındır. İlk kentsel dönüşümün yapıldığı yer olan eski ismiyle Hasanı Basri yeni ismiyle Rabia ana mahallesinde bile bu kentsel dönüşüm henüz tamamlanamamıştır. Benzer birçok mahallede durum aynıdır. Çok eski binalar kent içinde kaldı. Özellikle yeni kentsel alanların açılmasıyla birlikte şehir merkezi unutuldu. İnsanlar o eski yapılarda yaşamak zorunda bırakıldı.

İl ve ilçelerimize bağlı köylerimiz olası bir afet ve depremde çok ciddi risklerle karşı karşıyadır. Çünkü evlerin büyük çoğunluğu eski toprak yapılı evlerdir. İl ve ilçe merkezlerinde yeni yapılan inşaatlar devlettin yapı denetiminden geçirilirken kırsalda özellikle köylerde son zamanlarda büyük bir masraf yapılarak iki üç katlı evler inşa edilmekte. Bu yapılar hiçbir zemin etüt ve yapı denetim kontrolünden geçilmeden inşa ediliyor. Bu binalar yapılırken mutlaka zemin etüt raporlarının alınması ve denetimden geçtikten sonra yapıların inşasına izin verilmesi gerekiyor.

Hızlı ve acil bir şekilde deprem hazırlıklarının ilgili kurumların birbirleriyle koordineli bir şekilde çalışmalar başlatması lazım. İl düzeyinde deprem koordinasyon masasının oluşturulması ve deprem ile ilgili kurumların il ve ilçelerimizin birbirleriyle koordinasyonların sağlanması lazım. Olası deprem ve acil durumlarda eylem planıyla ilgili nelerin yapılacağını valiliğimiz ve ilçe kaymakamlıklarımız hazırlıklar yapmalı, yardım ekipleri oluşturulmalı ve bu yardım ekiplerinin yaygınlaştırılması gerekiyor.

Deprem ve afet durumunda acil iletişim masanın kurulması, vatandaşların olası bir depremde sığınacak yerlerin belirlenmesi, temel ihtiyaçların karşılanmasıyla ilgili plan ve projeler hazırlanmalı, sivil yapıları dahil ederek toplantı ve kararların alınması ve bütçelerin ayrılması gerekiyor. İşi bilen liyakatlı kişilerin kurumların başına getirilmesi. Deprem hazırlıkları ile ilgili halkın bilgilendirilmesi, evlerin depreme dayanıklılık analizlerinin yapılmasına başlanmalı. Riskli bina ve evler tahliye edilmelidir. Bu doğrultuda Erzurum il Afet, Kızılay ve Acil durum müdürlüklerinin diğer kurumlarla koordineli bir şekilde olası deprem hazırlık çalışmalarını yapmalıdır.

Türkiye’de olduğu gibi Erzurum’un da olası bir depreme hazırlıklı olmadığını düşünüyorum. Onun için acil yapılması gereken eylem planının hazırlanması gerekiyor. Bunu yapabilmeleri içinde yerel yönetim güçlendirilmesi ve yetkilerin artırılması gerekiyor.

Tayyar ÖZBEY/15.02.2023