|
AURA FAM ailesinde yer alan iki farklı ürün, iç ve dış mekânlardaki hava kalite denetimini daha sürdürebilir kılmak için kullanıcıların mobilitesinden faydalanarak, her bireyin kirletici verilere ulaşabilmesini sağlıyor. Böylelikle insanlara, soluduğu havayı ve gittiği mekânı tercih edebilme hakkı vermeyi hedefliyor.
Kullanıcı sağlığı ve üretkenlik arasındaki denge sağlanacak
Ev tipi denetleyici ve arındırıcı olan AURA FRESH, içerisindeki PM (toz) sensörü alanda kızıl ötesi ışın ile tarama yaparak kirleticileri tespit ediyor. Otomatik olarak filtreleme moduna geçiyor. Aksiyel fan sayesinde çektiği kirli havayı filtrelerde süzerek temiz havayı ızgaralarından çevreye aktarıyor. Ev tipi denetleyici ve arındırıcı olan AURA FRESH ’in piyasada bulunan benzerlerinden farkı, denetlenen ve tespit edilen kirleticilere göre anlık otomatik çalışmasıdır. Aynı zamanda formu, kabuk estetiği ve şarj etme yüzeyi sayesinde mekânsal obje olma ve eve uyum sağlamada rakiplerinden daha ön planda yer alıyor.
Giyilebilir akıllı hava takipçisi olan AURA COACH ise daha yenilikçi bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Bu cihaz, yerel ve kamusal mekânların hava denetimi olayını daha sürdürebilir kılıyor. Böylelikle, şehirde erişilemeyecek noktalara erişim sağlayabilmeyi ve hava kalite değişim hızının dezavantajını ortadan kaldırarak, havadaki kirletici verilerine daha kolay ve gerçek zamanlı ulaşılabilmeyi sağlıyor.
Bu birleşik tasarım girişimi ekolojik düzen ile kullanıcı sağlığı, konforu ve üretkenliği arasındaki dengeyi optimize etmeyi amaçlıyor. Bunun yanında gündelik yaşama uyum sağlayabilecek form, içerik ve ara yüz kolaylığı ile hizmete sunulmayı hedefliyor.
Kirli hava partikülleri sensörlerle tespit ediliyor
AURA FAM ailesindeki iki ürün, hava kalite izlenmesi ve denetlenmesi işlevini cihazlar içerisindeki sensörler ile sağlıyor. İki cihazın içerisinde ortak dört adet sensör bulunuyor. Bunlar; CO (Karbon monoksit) sensörü, VOC (Uçucu organik bileşik) sensörü, basınç sensörü, sıcaklık ve nem sensörü. Cihazların üzerinde yer alan kirli hava girişlerinden sensörlere temas eden hava partiküllerinin, ilgili sensörler yardımıyla ölçümleri yapılıyor. İki tip cihaz içinde geçerli olacak şekilde; sensörlerin tespit ettiği kirletici veriler, devre kartı üzerinde bulunan veri kaydedici kısmında toplanıyor. Bluetooth modülü ile bağlı olduğu telefondaki uygulamaya aktarılıyor. Kullanıcı denetlenen her bir gazın, partikülün, nemin, basıncın ve sıcaklığın değişen gerçek zamanlı verilerini uygulama üzerinden görüntüleyebiliyor.
Projeye karar vermeden birçok araştırma yaptı
Projenin çıkış noktasının hava kirliliğinin ekolojik denge üzerindeki olumsuz etkilerin olduğunu söyleyen İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü 2021 Mezunu Cansu Salcı, “Bildiğimiz kadar bilmediğimiz birçok gaz ve bileşenlerin uzun sürelerde genel sağlığın yanı sıra insan psikolojisi, ruh hali ve verimliliğe olan etkileri beni bu konuda daha fazla araştırma yapmaya itti. Bu noktada, ya bizde kirleticileri fark edebiliyor olsaydık, ya aksiyonlarımızı duruma göre değiştirebiliyor ve bu gaz yayıcı materyalleri hassasiyetimize göre seçebiliyor olsaydık vb. soruların yanıtlarını aramaya başladım. Hava kirliliğine, bireysel çözüm kadar toplumsal hareket ve farkındalığın da sağlanmasının bilincinde hareket ederek projeye başladım” dedi.
Hava kirliliğinin denetlenmesi toplumsal faydaya dönüştürülüyor
Birleşik tasarım projesinde en önemli noktanın giyilebilir ürün AURA COACH ile yapılanların olduğunu belirten Salcı, şöyle devam etti: “Bu cihaz, yerel ve kamusal mekânların hava denetimi olayını daha sürdürebilir kılıyor. Bu proje, temelde toplum bilimini ve coğrafi bilgi sistemini taban olarak kullanarak, büyük servis hizmetleri ile ulaşılan kısıtlı verileri gösteriyor. Böylelikle, şehirde erişilemeyecek noktalara erişim sağlayabilmeyi ve hava kalite değişim hızının dezavantajını ortadan kaldırarak daha kolay ve gerçek zamanlı ulaşılabilmeyi sağlıyor. Hava kirliliği gibi dünya çapındaki önemli sağlık ve ekoloji sorununu, bir topluluk kurarak toplumsal faydaya dönüştürme bilincinde hareket ediyoruz.”
Detaylı Bilgi:
İrem Çetingöz / B12 İletişim / 0530 433 59 25 / [email protected]
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hakkında:
İstanbul Bilgi Üniversitesi, 1996 yılında Türkiye’de üniversite yaşamına yeni bir soluk getirmek amacıyla “Okul için değil yaşam için öğrenmeliyiz” ilkesiyle yola çıkarak kurulmuştur. 1.000 kişiyi aşkın bir öğretim kadrosuna sahip olan üniversitenin 20.000’i aşkın öğrencisi ve 50.000’i aşkın mezunu vardır. İstanbul Bilgi Üniversitesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler, Hukuk, İşletme, İletişim, Sağlık Bilimleri, Mimarlık ile Mühendislik ve Doğa Bilimleri fakültelerinin yanı sıra yüksekokulları, meslek yüksekokulları ve enstitüleri çatısı altında 150’yi aşkın ön lisans, lisans ve doktora programı sunmaktadır. Kurulduğu günden bu yana öğrencilerine uluslararası gelişim fırsatları sunan İstanbul Bilgi Üniversitesi, Yükseköğretim Derecelendirme Kuruluşu QS’in 2021 yılı “Gelişmekte olan Avrupa Ülkeleri ve Orta Asya Üniversiteleri Sıralaması”nda en iyi 170 üniversite arasında yer almaktadır. İstanbul’un merkezinde, santralistanbul, Dolapdere ve Kuştepe olmak üzere üç kampüsü bulunmaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi hakkında ayrıntılı bilgiye www.bilgi.edu.tr adresinden ulaşılabilir.
|
