Manşet Haber Girişi : 16 Şubat 2021 08:57

Başın sağ olsun Türkiye’m

Başın sağ olsun Türkiye’m

Başın sağ olsun Türkiye’m

Artık rutin hale gelen ve alıştırıldığımız Şehit haberlerine bir yenisi eklendi.

Gara'da yapılan hain olay sonrasında 13 Vatan evladı şehit oldu.  Rakamlar önemli mi? 1 veya 1000 fark eder mi?

Sonra açıklamalar arka arkaya geldi. Hükümeti, muhalefeti hatta terörist partisi bile birkaç cümle farkla aynı açıklamayı yapıyorlar.

Neymiş efendim, Türkiye büyüyormuş da o yüzden saldırıyorlarmış. ‘Birader haberleri izlemiyor musunuz?’ diye soran yok. ‘Bu mu büyüyen Türkiye?’ demiyorlar.

Komşuda olanlar bizi etkiliyormuş. ‘Kardeş siz bütçenin neredeyse yarısını orduya harcıyorsunuz. Sınırdan, giren çıkandan haberiniz yok mu?’ diye soran da yok. Batılı devletler terör örgütlerine destek veriyorlarmış. ‘Madem elimizde böyle bir bilgi var neden yaptırım uygulamıyoruz?’ diye sıkıysa sor bakalım.

Biz hepimiz kardeşmişiz, birliğimizi, dirliğimizi kıskanıyorlarmış, bozmak istiyorlarmış. ‘Doğru dedin, biz kardeşiz ama babamı öldürmek için gözümün önünde bomba yapan adamı görsem gırtlağını sıkarım, bu kardeşlerimiz neden böyle bir şey yapmıyor? Diye soruyoruz sallayan yok. İç savaş çıkarmak, bizi bize kırdırmak istiyorlarmış.

Normal yaşantınıza devam edin, biz teröre geçit vermeyeceğiz, alayı gelsin diyorlar. ‘Her gün çatışma haberleri, her gün şehit haberi var. Allah’tan geçit vermiyorsunuz. Yoksa halimiz ne olurdu? Birinizin anası ölüyor bir yıl yas ilan ediyorsunuz. Biz nasıl normal yaşantımıza devam edelim? Siz saçınızı tarıyorsunuz diye biz de mi tarayalım?’ diyecek cesareti gösterebilen seçmen yok.

Yani özetle neresini tutsanız orası elinizde kalıyor. Bizim ‘devlet büyüğü’ dediğimiz adamlar da aynı şeyleri tekerleme gibi sayıklayıp duruyor. Değişen bir şey var mı? Elbette ki yok. Giden yine Ali Emminin, Ayşe Teyzenin kuzuları. Türk milletinin evlatları. Onlar da ‘Vatan sağ olsun’ diyor. O zaman siyasiler için sorun kalmıyor. Yarısının oğlu çürük, geri kalanlar da bir zamandan erkeklerdi. ‘Bedelini’ ödeyip bu özelliklerinden vazgeçtiler.

Bunlar bildiğimiz ve yine ne yalan söyleyeyim alıştığımız şeyler. Şimdi çözümü yazacağım, onlar da bildiğimiz ve ne yalan söyleyeyim alıştığımız şeyler. Fark etmediğimiz tek şey kaldı o da kravatlı insanların bu işleri çözemeyeceği gerçeği.

Bu kravatlı zatları tüccar olarak görebilirsiniz. Bataklık kurursa bunlar taş yer. O yüzdendir ki bataklığın varlığını kendi çıkarları için görmezden gelirler. İşte bunları kravatından asıp bataklığa saldırmak lazım ama kiminle? Ara ki bulasın.

Hep söyledik, söylüyoruz, söyleyeceğiz. Tepki vermenizi bekleyeceğiz. Şehitlerin teşkilatımızın veya herhangi bir teşkilatın şehidi olmadığını, milletin, yani sizin şehidiniz olduğu gerçeğini anlamanızı bekleyeceğiz.

Terörün size veya evlatlarınıza ulaşamayacak mesafede olmadığını idrak etmenizi umacağız. Türkiye’nin güvenli bir şehrinde, az olaylı bir okulunda öğrenci olan çocuğunuzu sabah haberlerini izledikten sonra telaşla arayacağınız günü bekleyeceğiz. Güvenli bir şehirde görevli olan kızınıza 10 dakika ulaşamayınca terlemeye başlayacağınız günleri bekleyeceğiz.

Bunlar güzel dilekler değil. Değil çünkü 20 yaşında çocukların, aslanlar gibi terörle mücadele ettikten sonra 1 haftalık dinlenme için geldikleri şehirde kahpece şehit edilmesi de güzel değil. İyi olup olmadığımızı soranlara, ‘Nasıl iyi olayım, aslan gibi Türk çocukları siyaset uğruna şehit oluyor’ diyemiyor olmak güzel bir şey değil.

Değil çünkü ateşin düştüğü yeri yaktığı bir ülke, bir millet haline gelmiş olmak güzel bir şey değil. Şehitliğin bedelinin 15 bin lira, şehitliği beklemenin bedelinin 75 lira olduğu bir ülke güzel değil. Koca Asya’yı tek kuruşuna göz dikilmeden geçirten devletlerin sahibiyken, 100 km uzaktaki çocuğunu düşünmekten gece uyuyamayan anaların, babaların olması güzel bir şey değil.

Evet, artık güzel dileklerim yok. Çünkü siz yarın sabah hayatınıza kaldığınız yerden devam edecekken, şehit anaları oğlunun artık bu dünyada olmadığını uyandığı an anlayacak ve bunu her gün yaşayacak. Yani her sabah güne başlamayıp, tekrar, yeniden, bir daha ve her seferinde bir öncekinden daha acılı bir şekilde ölecek.

Ve bütün bunlar sizin saldırı haberini duyduktan sonra; ‘Nasıl engellenemez’ diye kızmayacak, kinlenmeyecek olmanızdan. ‘Nerede patlamış? Kaç şehit var?’ diye soruyor olmanızdan dolayı olacak.

Vatan sağ olsun ama başımız sağ olmasın. Bunca acıya  ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uyarılarına rağmen hiçbir şeyi anlamayan başlar  kahrolsun.

Hakan Dikmen